Yazmak mı?
Şahin Akçap
Bugün yazı yazmak gelmiyor içimden. Gülmek hiç değil. Merhabalarım da askıda...
Bir zamanlar Aşık İhsan-i vardı… Sazı, sözü mert mi mert. Deha dedi mi dağı taşı çınlatırdı.
Bir de çok sevdiğim bir türküsü.
Adı Balta idi...
Bakın ne demişti dizelerinde...
BALTA
Odun kırıcıydı, adı İlyas’tı
Yanaştım yanına, yüzünü astı
”İşin nasıl?”dedim, bir küfür bastı
Arkasından baltasını biledi...
”Bana bak arkadaş” dedim, dedi “ne?”
Dedim “sen bir vatandaşsın”, dedi “he!”
Dedim “kanunun var”, dedi “çekil be!”
Arkasından baltasını biledi...
Dedim ilin nere senin?”, dedi “Van...”
Dedim “çoluk çocuk?”, dedi “sekiz can!”
Dedim “düzelecek...”, dedi “ne zaman?”
Arkasından baltasını biledi...
Dedim “gidiş...”, dedi “onlara göre”
Dedim “kötü mü ki?”, dedi “bin kere!”
Dedim “hak, adalet...”, “tu!” dedi yere,
Arkasından baltasını biledi...
Dedim, şu feleğin ocağı söne
Açıldı gözleri atıldı öne
Dedim “dur bakalım”, dedi “ne güne”
Arkasından baltasını biledi...
Dedim “Amerika...” dedi “onu sil!”
Dedim “nasıl olur?”, dedi “öyle bil”
Dedim “vatan...”, dedi “sahipsiz değil!”
Arkasından baltasını biledi...