Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış!
Şahin Akçap
Bilinen hikâyedir…
Adamın birinin evine hırsız girer. Mağdur adam hemen olayı polise bildirir. Hırsızlık vakasını çözmek için hırsızlık masası ekipleri işe koyulur.
İlk aşama ilginçtir. Görevliler evi soyulan adamı sorgularlar.
“Kapın kilitli miydi?”
“Balkon kapıların için önlem almış mıydın?
“Şüphelendiğin konu komşun var mı?”
“En son evine kimler geldi kimler gitti?”
“Neden altınlarını ve paralarını evde sakladın da bankaya yatırıp bir kasa tutmadın?”
Evi soyulan adam adeta köşeye sıkıştırılmış boksör gibidir. Sonunda dayanamaz:
“Yahu hep bana yönelik suçlamalar yapıyorsunuz. Hiç mi hırsızın suçu yok Allah’ınızı seversiniz!” Diye patlar.
17 Ekim’den bu yana Bakan oğullarıyla ilgili iddiaların etrafında dönen sorular böyle. Bakanlar istifa etmelerine rağmen hala:
“Yok canım! Amerika ile diğer dış mihrakların komplosu.”
“Amaçları hükümeti düşürmek…”
“Muhalefetin de parmağı var bu işte.”
Bakan bile çıkıp:
“Bize kararı aldıran en baştaki… O da istifa etmeli!” Demesine rağmen olayda şüpheli görülenler zeytinyağı gibi su üstüne çıkmaya gayret ediyorlar.
Türk parası değer kaybediyormuş… Dünyadaki saygınlığımız beş paralık oluyormuş kimsenin umurunda değil. Hani derler ya:
“Yavuz hırsız ev sahibin bastırırmış.” İşte o Tirajı komik oyun günlerdir hayat denen tiyatromuzun sahnesinde tekmili birden oynamaya devam ediyor.
“Hırsız vaaaaar!” Çığlıkları ne yazık ki aymazlığın:
“Hani nerede?” Sorusuyla savuşturulmaya çalışılıyor.
Ancak testi kırılmış. İçinde ne varsa dışına sızmaya devam ediyor…
