Şahin Akçap

Why!

Şahin Akçap

Amerika emperyalizminin Vietnam, Laos, Kamboçya’yı en vahşi yöntemlerle ele geçirmeye çalıştığı yıllarda beyaz fon üzerinde siyah beyaz bir insan figürünün olduğu posterlerde tek sözcüklü bir yazı yer alırdı:

 

“WHY?”

 

Türkçe anlamı:

 

“Neden?” Olan posterlerin mesajı savaşçı ve paylaşımcı ulusların protesto edilmesini dile getiriyordu.

 

Vietnam Savaşı ya da İkinci Çinhindi Savaşının temel gerekçelerinin altında komünizm ve antikomünist blokların hesaplaşması vardı. Bu uzlaşmaz çelişkiye çıkarcı açıdan yaklaşan ülkeler de savaş tüccarlarının önde gelen ülkeleriydi.

 

Amerika müthiş bir özgürlük direnci gösteren Vietnam’a boyun eğdiremedi. En güçlü hava destekli saldırıları, yangın (lav) silahlarının devreye koymasına rağmen Vietnamlılar pes ettiremedi.

 

Yaklaşık 60 000 Amerikan askeri Vietnam Halk Ordusunun ve vur kaç gerilla eylemlerinin etkili savunmasıyla hayatını kaybetti. Vietnam halkının kaybı daha ağırdı. Ancak kaybeden Vietnam cehennemine düştüğünü sonradan fark eden Amerika oldu kazanan ise Vietnam Halkı. O Kanlı savaşın sürdüğü tarih 1963’lü yıllardı.

 

Çok gerilere döndüğümüzde 1915–1916 yıllarında büyük bir dram Anadolu’nun Gelibolu Yarımadasında Osmanlı Devleti ile itilaf devletleri arasında yaşanmıştı. İngiliz Ordusunun liderliğindeki müttefik devletler Çanakkale’de bozguna uğramışlardı. İngilizlerin acı yenilgisi karşısında Hindistan’ın özgürlük lideri Gandi:

 

“Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının İngilizleri yenmesinin ardından öğrendim ki İngiltere, Tanrı’dan büyük değilmiş.”

 

Çok daha gerilere gittiğimizde tarihin kanlı bir zaman diliminde Truva gerçeğiyle karşılaşıyoruz.

 

Yine saldırılar… Yine ele geçirmeler… Yine paylaşım… Yine kan ve gözyaşı görüyoruz.

 

“Savaşların galibi yoktur.” Diyenler ne güzel söylemişler.

 

Dün Ortadoğu… Afganistan… Çeçenistan… Azerbaycan- Karabağ… Sözde Arap Baharı uydurmaları…

 

Kazanan çok uluslu silah tüccarlarının söz sahibi olduğu ülkeler… Kaybedenler mazlum halklar!

 

Ve hala:

 

“Why?” Sözcüğü diriliğini ve vazgeçilmezliğini koruyor.

 

Alçak kuklalar… Bir türlü bitmeyen hırsların ve sömürülerin puşt yerli işbirlikçileri zalim düzenlerini kan ve gözyaşı ekseni üzerinde inşa etmeye devam ediyorlar.

 

Bütünü için söylenecek tek söz var…

 

—Pis! Emperyalistler!

 

Bu savaşçı düzeninden kurtulmanın yolu da tarihteki kanlı savaşları ve sonuçlarını irdelemek, savaşsız ve sömürüsüz bir dünya için emeğin ve barışın bayraktarlığını yapanlarla kol kola girmek, omuz omuza olmak ve mücadele etmektir.

 

Why sözcüğünün günümüzdeki açılımı da bu somut düşünce içindedir

Yazarın Diğer Yazıları