Vandallar!
Şahin Akçap
Gördünüz mü?
Sıkça sözü edilen Vandallar neredeymiş?
Hani her şeyi zorbalıkla halleden, mantığın yok olduğu Vandalizm!
Kaba güç!
Şiddet!
Benim dediğim olur!
Ya bizdensin ya bertaraf!
Çoğunluğun gücünün kaba güce dönüştürülmesi!
Susturucu!
Yok edici!
Sindirici!
Bakınız geçen gün ilginç bir söyleşiyi paylaşmak istiyorum.
Aynen şunu söyledi o partili:
“Emretse! Babanı öldür dese gözümü kırpmam!”
Emret dediği bildiğiniz muktedir.
Söyleyen yaşamı köstebekten farkı olmayan sıradan bir vatandaş…
Oturup tartışmanız olanaksız.
“Yeminle öldür de öldürürüm!” Diye tekrar ediyor bağlılığını.
Fanatizmin ve kör inancın mantığı paramparça ettiği bu gerçek daha dün mecliste yaşanmadı mı?
Güvenlik yasası için meydana gelen tartışmada milletvekilleri çekiçle muhalefetteki milletvekillerine saldırdı ve mecliste bir kez daha kan döküldü.
Hani diyor ya Kiziroğlu sıkça Vandalizm’e yenilmeyeceğiz diye.
Yahu Vandalizm senin saflarında!
Daha belleklerindeki yerini koruyor eylemcilere palalarla saldıranların iğrenç görüntüleri.
Tek bir saldırı olmaksızın halkın bağrında yeşeren gezi eylemlerinde ölenler… Orantısız şiddete maruz kalanlar… Ve şimdi de mecliste…
Vandalizm’e sarılmak tükenmişliğin son noktasıdır.
Boşuna yorumlamamış:
“Türkiye’deki son gelişmelerle ilgili ne düşünüyorsunuz?” Sorusunu:
“Dalında çürüyen armut düşer.” Diye Süleyman Demirel.
Ne çok bağırıp durmuştu Anayasal hakkı eylemlerle ortaya çıkanlara:
“Vandallar!” Diyenler.
Gözü aydın… O Vandallar şimdi mecliste ve milletin vekillerinin yerlere saçılan kanlarında.
Düşer…
Dalında çürüyen düşer…
Hem de armut gibi.
Kalkanları faşizme dönüştürülmeye çalışılsa da eskiyen gider, yeninin yemyeşil direncinde…
