Van sahipsiz bir kent mi?
Şahin Akçap
Bu soruya yetkililerden çok hemşerilerimin kızacağını ve sitem edeceğini biliyorum.
Olsun!
Alınan alınsın, kızan kızsın!
Ancak yinelemeye devam ediyorum:
-Van sahipsiz bir kent!
Bakınız kentin tam orta yerinde hem de Cumhuriyet Caddesi gibi idari ve ticari anlamda öneme sahip merkezi bir noktada bulunan tarihsel ve mimari dokusuyla önem arz eden Tekel ya da eskilerin deyimiyle İnhisar binası atıl durumda.
Bu taş bina depremden yara almış ve çöplüğe dönüşmüş haliyle kentin kalbinde çürük bir diş gibi durmaya devam ediyor. Ve biz Vanlıların çirkinliğe gösterdiği tepkiler nedense duyulmuyor. Her gün önünden gelip geçerken bir zamanlar insanların birbirlerine adres noktası olarak verdiği bu bina için aymazlığın dayanılmaz hafifliğini yaşıyoruz.
En son gördüğümde yani iki ay önce bu binanın içi çöplüktü ve bazı odalarında madde bağımlıları ateşler yakıp zarar vermişti. Binanın hemen kuzey yönündeki lojmanında ise etrafa kötü koku saçan salaş bir balıkçı ocağı kurularak görünüm daha bir çirkinleştirilmişti.
Kent Kırtasiye ve Kitapçılık sahibi değerli arkadaşım Haluk Bekiroğlu ile görüştüğümüzde o da bu durumdan her kesin üzüldüğünü belirtmişti.
Peki, ne yapılabilir diye sorulursa önerilerimi şöyle sıralayabilirim.
Güzel sanatlar galerisine dönüşebilir. Arka plandaki ambar ve depoları ile sergi salonları yapılandırılabilir.
Kentin bir zamanlar en gözde kurumu olan ve şimdi olmayan Van Kütüphanesine bu atıl taş bina ve üniteleri restorasyondan geçirilerek dönüştürülebilinir. Ya da artık büyük kentlerdeki kentin hafızası olarak nitelendirilen kültürel dokuyu muhafaza eden kent müzesi kuruluş olarak düzenlenebilir.
Bakınız Van Ticaret ve Sanayi Odası, Van Valisinin, Van Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla 1 Haziran’da muhteşem bir tanıtım organizasyonunu hayata geçirmek için kollarını sıvamış. Dünyanın en katılımlı Van Kahvaltısı için gece gündüz çalışılıyor. Bu çalışmalarla birlikte kente ülkemizin ve dünyanın dört bir yanından konuklar gelecek. Dolaysısıyla ulusal ve uluslar arası medyanın objektifleri kentin bütün yüzünü ve iç dinamiklerini milyonlarca insana haber olarak taşıyacak. Bunlar yapılırken kim ister ki Van Tekel Binasının o çirkin yüzünün ve bir tarafa atılmış halinin haberlere konu edilmesini.
“Bu nedir? Neden bu bina perili bir köşk gibi bir kenara atılmış?” Soruları sorulabilir.
Başta Van Valiliği olmak üzere, Van Büyükşehir Belediyesi, Van Ticaret ve Sanayi Odası bu soruları muhatabı ve hedefi olacaklardır.
Her gün sosyal medyada:
“Ben Van’ı seviyorum!” Diye yorum paylaşan hemşerilerim de bu soruların sorumluları olacaktır.
O halde Van’ın Cumhuriyet Caddesindeki ve tam kalbindeki yetim ve öksüz konumdaki Tekel Binasının yeni bir dönüşümle kentin yaşayan ruhuna monte edilmesi için herkesi göreve davet ediyorum.
