Şahin Akçap

Tanrı fısıldamış!

Şahin Akçap

Bir cümle melekler seyran eyleyip gökyüzünü yeryüzünü seyir etmişler.

Bakmışlar ki durum çok vahim…

Yeşili azalan topraklardaki çatlaklıklar giderek büyüyor, akarsular ve göller kuruyor…

Tanrı emretmiş şaşkın meleklerine:

“Gidin bakın şu Anadolu’ya! Kızılırmaklı, Yeşilırmaklı, Dicle- Fıratlı, Seyhan-Ceyhanlı, Gedizli, Çoruhlu, Menderesli, Akdenizli, Karadenizli, Marmaralı ummanlar, çağıl çağıl akan sular armağan ettiğim bu topraklar ve kullarım neden pes perişan!”

Kanatlanmış melekler dört bir yana. Karış karış dolaşmışlar kelleşmiş topraklar üzerinde. Görmüşler ki yollar açılır yeşilin karnından, biri bin binalar yükselir bereketli topraklar üzerinde. Ve yeşile sevdalı bulutlar kaçar olur tek tek yeşilin çok ama çok uzaktaki yurtlarına.

Ağlaşan insanlara tanık olmuşlar.

 El açıp Tanrıya:

“Yarabbi medet yağmur! Yağdır mevlam su!”Haykırışlarının yeri göğü inleten zavallı insanların sesinden irkilmişler.

Varmışlar melekler Tanrının huzuruna:

“Ey her yeri yaratan ulu Tanrımız! Cenneti bağışladığınız insanlar ihanet etmişler size. Ne akarsu ne göl kalmış ne de zümrüt ormanlar. Varsa yoksa ucube yollar ve de göğü delen binalar yapmışlar tohum atıp hasada duracak topraklara. Sonuç    kendi günahlarının bedelidir. Şimdi yalvarırlar pişmanlığın dipsiz kuyusunda.”

Tanrı fısıldamış usulca:

“Her şeyi verdiğimi sanıyordum. Unuttuğum bir şey mi oldu?” Demiş kaygıyla içinden.

Duymuş fısıltıyı en önde duran melek…

Gayri ihtiyari yanıtlamış Tanrıyı:

“Basiret ve akıl Tanrım!” Demiş heyecanla.

Yazarın Diğer Yazıları