Şehir sorunları üzerine

Çok önceleri yazmıştım:
-Şehrin insanları huzur içinde yuvalarına çekilmedikçe onları yöneten şehrin yöneticilerinin yastıklarına gönül rahatlığıyla baş koymaya hakkı yok! Diye.
Geçtiğimiz gün yaşadığım Sedir mahallesindeki sakinleri bir toplantıya davet eden Muhtar Hasan Bey'in onlara güzel bir sürprizi vardı.
Mahalle sakinlerimizin sorunları vardı.
Birinci sorun Zambak Caddesinde hız tutkunu gençlerin gece yarıları susturucuları bilinçli olarak sökülmüş motosikletleri ve otomobilleriyle sürat yapmalarıydı. Hem hız, hem de korkunç ses mahalle sakinlerini tedirgin ediyordu.
İkinci sorun nakliye şirketlerinin kamyonlarının daracık sokaklarda park etmesi ve bazen o kamyonların kasalarının içinde al külah ver külah iddialarıydı. Bir komşumuz:
"Sözde sokaklarımızın sağlı sollu kenarlarına kaldırımlar yapıldı. Ama o kaldırımlar ne yazık ki insanlarımızın motorlu taşıtları için park kaldırımı oldu." Derken haklı olarak öfkeliydi.
Muhtarımızın bizlere sürprizi Antalya Trafik Müdür ve yönetim ekibiydi. Toplantıda zamanından önce gelme nezaketi göstererek mahalle sakinlerimizin dertlerini sabırla dinlediler.
"Sorunlar sadece konuşularak çözülmez. Kamyon kasaları içinde yüz kızartıcı olaylar yaşanıyor iddianızı şikâyet dilekçelerinizle belirtmek ve başvurunuzu yaparak resmileştirmek zorundasınız. Mahallenizin Çallı ve çevre yolu ile Eski Sanayi çarşısına açılan Zambak Caddesinde arkadaşlarımız gözlemler yapıyor. Hız kes bariyerleri için Karayollarıyla görüşülecektir. Gerekiyorsa tehlikeli noktalara trafik lambaları da konuşlandırılacak.
Kaldırımlardaki park etme sorunu ise tamamen sizlerin oto kontrolünde. Evinizin giriş çıkışını ihlal eden, yürüdüğünüz kaldırımlara araba park eden komşularınızı hatır gönül var diye görmezden gelirseniz yanlış yapar, sorunu katmerleştirirsiniz. Lütfen bizleri telefonlarınızla arayınız. Hemen veya anında gelemezsek bile mutlaka sıkıntınız olan sorun için arkadaşlarımız yönetim merkezlerimizden yönlendirilecek ve gereği yapılacaktır." Diye düşünce belirttiler.
Mahalle sakinlerimizden söz alanların:
"Kamyon garajı olmalı ve kentin Sedir Mahallesi gibi göbeğine koca kamyonlar gelip park etmemeli."
"Kaldırımların ölçüsüzlükleri yolları daralttı ve özel otomobillerin duracakları kenarları daraltarak yayaları zor soktu." Önerileri peş peşe gelince hemen yakınımda oturan Muhtar Hasan Beye eğilerek fısıldadım:
-Keşke Muratpaşa Belediyesi yetkilileri de bu toplantıda davetli olsalardı. Ortak bir koordinasyon kurulurdu. Trafik ve asayiş yetkilileriyle belediyenin neler yapacağı kararlaştırılırdı. 
Kentimizin trafiğinden ve asayişinden sorumlu olanlar verdikleri bilgilerle kafalarımızdaki soruların anahtarını açtılar. Aldıkları notlarla Antalya'nın artık göbeğinde kalmış Sedir Mahallesi için neler yapacaklarını hesaplayacaklarının sözünü verdiler. Mahalle muhtarımız Hasan Bey'de tramvayın geçtiği Çallı'nın, Dokuma semtine açılan alt tünel bağlamındaki tehlikeli noktaya hafif raylı döşendiğinde kaldırılan üst geçidin yapılması için girişimde bulunduğu ve söz aldığı haberi de toplantının finalinin müjdesi oldu.
Toplantı Sedir Mahallesi özelinde olunca iki önemli soruyu Trafik Bölge Müdürü Cem Bey'e soramadım.
Birincisi... Antalya'nın en gözde dinlenme alanlarından biri olan Konyaaltı kıyı yolun niçin kamyonlara ve benzeri ağır tonajlı araçlara açıldı?
İkincisi... Çallı'dan çevre yoluna dönen ve yönü Alanya istikameti olan ana yolun tam da dönemecinde toplu taşıma araçlarının durak olarak kullandıkları ve Atatürk heykelinin bulunduğu kavşakta yaşanan bu tehlikeli durum karşısında nasıl bir tedbir almayı düşündüklerini öğrenmek isterdim.
Gerçekten Antalya trafiğin en yoğun yaşandığı bir kent... Yurttaş bilinçlendirilmediği takdirde bu yoğunluk şüphesiz ki tehlikeli bir duruma dönüşecek, ölümlü, yaralanmalı kazaların sayısı hızla artacaktır. 
Sedir Mahallesi Muhtarı Hasan Beyin ve Trafik Bölge Müdürlüğünün özverili yönetici ve ekiplerin bir mahalle toplantısı oluşturarak dert dinlemeleri, çözüm arayışlarında bulunmaları saygı değerdir. Onları bu duyarlılıklarından dolayı yürekten kutluyorum.