Saygı
Şahin Akçap
Okulların en güzel projelerinden biri “Değerler Eğitimi”
Okulların giriş alanlarında maketi yapılan veya resmi çizilen koca değerler çınarının yapraklarından biri de “Saygı” Olgusunu içeriyor. Güzel bir rastlantı… Tam da Öğretmenler Gününe denk geldi.
Bu yıl Öğretmenler Günü Pazar günüydü ya… Öğretmenlerimiz okul idarelerinin de hoşgörüsünden yararlanarak öğrencisiz Öğretmenler Günü olmaz diye törenleri Pazartesi gününe aldı.
Antalya’da pazartesi yağmur vardı.
Kent merkezinin beton apartmanlarla kuşattığı okulun ihata duvarının gerisinden şemsiyemi açıp çocukları izledim.
Kimi karanfiller, güller destelemiş, kimi de küçük poşetlere sarılı minik yüreklerinden kopan armağanlarla okuldan içeri giriyor. Pek de heyecanlı ve sevinçliler. Yağan yağmur damlaları saçlarından süzülüyor. Hepsi birer cihan parçası… Cıvıl cıvıllar. Öğretmenler Gününde öğretmenlerini mutlu etmek için pek de gayretliler.
Hiçbir sevgi çocuk sevgisinin yerini alamaz. Hatta aşk dediğimiz insanın feleğini şaşırtan duygu yoğunluğu bile… Çocuk sevgisinin içinde zerre kadar riya, iki yüzlülük yoktur.
Cumartesi Günü Ankara’da ekonomik haklarını dillendirmek için yüzlerce öğretmen yürüyüşe geçmişti. Sen misin yürüyen derken polis çemberi daraltıldıkça daraltılmış, tazyikli su ve biber gazı, onlar da yetmez gibi sille tokat neye uğradıklarını eğitim emekçileri şaşırmışlardı. Öğretmenin vurduğu yerde gül biter sözü tam tersine dönmüş öğretmene vurmayan eller onmaza dönüşmüştü. Oysa bir iki saat sürecek yürüyüş için bırakın izini sadece birazcık hoşgörü yetebilirdi. Ancak hoşgörü yerini hoyrat bir kaba eyleme bırakmış ve öğretmene Öğretmenler Günü arifesinde deyim yerindeyse meydan dayağı atılmıştı.
Saygı denilince akla gelen üçlü anne, baba ve öğretmen isimleridir.
Ve iki gün sonra saygıyı öğrenciler ve veliler öğretmenlerine sımsıkı sarılarak gösterdiler.
Öğretmenlerimiz de Öğretmenler Günü arifesindeki hoyratlığı yüreğinin bir yerlerine saklayarak öğrencilerine sarıldı.
Dışarıda yağmur vardı. Yağmur bir kez daha yüreklerindeki kırılmışlığı, ezikliği yıkayıp götürdü. Ama onlar kucaklarında ve ellerinde çiçek taşıyan yavrucaklar, gençler ve de onların ana babaları öğretmene yapılan bu ayıbı görmezden gelmedi. Daha sıkı sarıldı öğretmenine. Daha sıkı… Sımsıkı…
