Saldırganlaşan toplum!
Şahin Akçap
Terörle birlikte hayatlarımızı tehdit eden bir önemli gerçek daha var. Adı da gerginlik! Her kesin ortak dilindeki adı stres!
"Üzüm üzüme baka baka kararır." Diyen atalarımız; aksiyon, reaksiyon; etki, tepkiyi kastetmişler.
Küçük örneklerle konuyu açmaya çalışacağım.
Evde arada bir çocuklara bağırın... Ve giderek bunun dozunu artırın. Rüzgâr ekiyorsunuz ya ardının hemen fırtına olduğunu görmekte gecikmeyeceksiniz. Ve aile bireylerinden biri kısa sürede tavır alıp, tepkisini ortaya koyacaktır.
Üst yapı kurumu dediğimiz sanat ve medya gruplarında yer alan haberlerde şiddete dayalı yayınlarda bireyi etkiler.
Siyasi organlar da toplumsal gerginliği tetikler. Sürekli bağıran ve paylayan, pörtlek gözlerini kocaltıp azarlayan liderlerin olduğu ülkelerde de bireyler etkilenir. Ve bu durum ivedilikle diğerlerine de bulaşır.
Geçtiğimiz gün üç polisin Antalya kent içinde öldürülmesi ve açıklamalarda saldırganın şizofren olduğunun tanımlanması hepimizi düşündürmelidir. Çünkü sorunlarına çözüm bulamayan kent insanı hızla kurulan bir zembereğe dönüşür. Öfke ve stres kontrolünde başarılı olamadığı zaman ise ya kendisine veya çevresindekilere büyük zararlar verir.
Daha yılını doldurmadı. Antalya Konyaaltı İlçe Emniyetinden merhum Uğur müdür de sorunlu bir yurttaş tarafından vurulmuş, hayatını kaybetmişti. Kısacası toplumun içinde saatli bomba diyeceğimiz sorunlu çok insan var. Psikolojik desteğe gereksinimi olan bu insanlarımız günü geldiğinde kontrolünü kaybederek tehlikeli davranışlar sergileyebilirler.
Bugün en üzerlerinde önemle durulması gereken meslek erbapları var. Yoğun iş günlerinde yıpranan öğretmenler, doktorlar, sağlık personeli, toplu taşımada görev yapan şoförler... Ve diğerleri...
Yapılacak tek şey psikolojik destek ihtiyacında olanların deli olmadığı, onlara destek vereceklerin de deli doktoru olarak görülmemesi bilincinin toplumumuza kazandırılmasıdır.
Geçtiğimiz yıllarda yoğun çalışma temposu içinde bunalan eğitim emekçilerine stres ve öfke kontrolü seminerleri verilmişti. Bu organizasyonun kapsamı genişletilebilir ve diğer meslek gruplarına da sunulabilir. Kitlelerin lideri konumundaki sanatçılar, siyasiler çok daha ılımlı tavır ve söylemler sergileyebilirler.
