Ömrümüzün katilleri
Şahin Akçap
İnsan yaşadığı hayata ömür biçer mi?
Alın yazısı dediğimiz yazgının ötesinde elbette ki insan hayatına ömür biçebilir.
Kısasları bellidir.
Sağlıklı beslenmek.
Düzenli spor yapmak…
Zararlı madde alışkanlıklarından uzak durmak…
Ve mutlaka ama mutlaka huzurlu bir ortamda yaşamak ömrü uzun kılar.
Bütün bunlar tamam da insanın yaşadığı düzeni seçmesi de ön koşuldur.
Bizim ülkemizde insanı mutlu eden düzen var mıdır?
Yok!
Kısır bir döngü içine sıkışıp kalmış yönetenlerin sallapati yönetimleri…
Ayrımcı gayrımcı politik stratejiler…
Her söylemi çemkirme olan liderler…
Sosyal ve ekonomik beceriksizlikleriyle sınıfsal konumu keskinleştiren uygulamalar…
Bireyin özgürlüklerini taciz etmek…
Bütün bunlar toplumsal huzursuzluğu yaratacağı için kaçınılmaz çatışmalara da kapı aralar.
İşte asıl ömür katilleri halkını kucaklamayı beceremeyen liderlerin olduğu ülke yönetimleridir.
Peki, suç kimdedir?
Alın yazısını yazan da mı?
Tabi ki bin defa hayır!
Canlıların düşüneni, yaratma gücüne sahip kılınan insandır.
İnsan isterse kara düzenlerin yurttaşı olur, isterse barışın hükümranlığının kurulu olduğu düzeni yaratır.
O halde karar verin…
Seçeneğiniz hangisi?
Kul olup biat etmek mi yoksa özgür olup insanca yaşamak mı?
O halde ömrümüzün katillerine dur demek için önce onların düzenine yasal tavırlarla karşı koymalısınız.
Yasal tavır nedir?
Özgür iradeyle seçmek!
Seçerken de halkın dostlarıyla, düşmanlarını çok iyi tanımak!
Gerisi lafı güzar…
