Şahin Akçap

Okus pokus alışkanlığı

Şahin Akçap

Türkiye’nin dünya üzerindeki durumunu irdeleyerek ve küreselleşen dünyanın ekonomik paylaşımından pay almasına bir adım olacak Merkez Türkiye projesi gazetelerin birinci sayfasında yerini aldı.
Sosyal medyada ise şimdilik bir suskunluk söz konusu…
Aklı başındaki köşe yazarları da devasa projeye yönelik olumlu düşüncelerini açıkladılar. Ne var ki bazı köşe yazarları işi gırgıra aldı.
“2035’li yıllara sarkacak bir proje halkı heyecanlandırmaz.” Demeye getirdiler.
Başbakan:
“Derinlik Stratejisi kitabımda bundan söz etmiştim. Bu bir intihal(alıntı).”Demeye getirdi.
Cumhurbaşkanı sarsıcı projenin açıklandığı gün:
“Bir müjdem var.” Dedi ve açıklama getirdi sözlerine:
“Bir önceki lüks makam aracını geriye veren Diyanet İşleri Başkanına kendi envanterinde kayıtlı zırhlı bir aracı tahsis edeceğim.”
Söz konusu ulusal gelir kaynakları giderek tükenen bir Türkiye’ye yeni bir çehre kazandıracak olan Ana Muhalefet Partisinin Merkez Türkiye projesi hafife alındı.
Bir önceki “Yüzyılın projesi üzerine birkaç söz.”Başlıklı yazımda konuyla ilgili detaylı bir yazı yazdım.
Yerbilimcilerin Avrasya olarak nitelendirdikleri Türkiye’nin önünü açacak bu projenin sosyal ve ekonomik kazanımlarla birlikte bulunduğu bölgedeki komşularıyla olan barışçı ilişkilerini de güçlendireceğini anlattım. İşsizliği ve yarattığı sıkıntıları bertaraf edecek bu müthiş projenin çok daha açıklayıcı bir dille halka anlatılması gerektiğini vurguladım.
İşin içine 2017’den 2035’e kadar bir sürecin gireceği gerçeği çıkınca olaya dudak bükenler oldu.
Bahsi edilen projenin alt yapısı ulaşım yollarıyla ve yetiştirilmiş liyakatine uygun ekipler tarafından yönetileceği için elbette bir süreç gerektirecektir.
Bugün başta Çin olmak üzere diğer Asya ülkelerindeki başarılı çalışmaların sihirli bir değneğin dokundurulmasıyla olmadığı, okus pokusla ekonomilerine katkı sağlanmadığı bir gerçektir. Elbette süreç gerekecektir. Hava, deniz ve kara yolları alt yapısında iyileşmelere gidilecektir. Ve en önemlisi Merkez Türkiye olarak seçilen bölgede görev yapacak insanların eğitilmesi sağlanacaktır. Tüm bunlar alt yapıyı oluşturunca Merkez Türkiye bölgesine anlaşma yapılacak ülkelerden getirilen malların işlenmesi, ambalajlanması ve ihtiyacı olan ülkelere pazarlanması sağlanacaktır.
Hava, deniz ve kara yollarındaki nakliye yeni bir istihdamı sağlamış olacak ve diğer ünitelerde insanlarımızın çalışmasına olanak sağlanacaktır. Bu da giderek büyük bir soruna dönüşen ülkemizdeki işsizlik sayısını hızla eksiltecektir. Sıcak para dolaşımı Türkiye’nin kendi üretim alanlarını yaratması için olağanüstü bir kaynağa dönüşecektir.
“Türkiye başka ülkelerin ambarı mı olacak?” Diyenlere bugün devasa bir nüfusa sahip Çin’in böyle bu tarz projeyle ekonomisini ayağa kaldırdığı ve Tayvan gibi benzeri ülkelerde Japon ve Batılı ülkelerin teknolojik ürünlerinin alınıp işlenerek pazarlandığı düşünülürse söz konusu projenin ayaklarının yere bastığı anlaşılacaktır.
Bütün bunlar yaklaşık iki milyon iki yüz bin insanımıza ekmek kapısı aralayacak, üniversitelerden mezun olup ta diplomasını duvara asıp kara kara düşünen gençlerimizin proje içinde görev almalarına neden olacaktır.
Önceki yazımda da önerdiğim gibi… Projenin yaratıcısı C.H.P projesini çok daha yalın ve halkın anlayacağı bir dille sürekli olarak anlatmalı, kafalara takılan sorulara sabırla yanıtlar vermelidir.
İktidar kanadından gelen seslere gelince…
Mademki bu konuyla ilgili öngörüleriniz vardı da niçin on üç yıldan bu yana böyle görkemli bir projeyi halkınıza sunmadınız? Bugün işsizliğin ulaştığı boyut ürkütücü değil midir? Niçin uluslararası iyi ilişkiler kurarak söz konusu projenin tuğlalarını atmadınız? Bugün bölgesinde en güvenilmeyen bir ülke konumuna gelinmesinin başlıca sebeplerinden biri BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) eş başkanlığını üstlenmek değil midir? Onlarca üssünü topraklarımızda demirbaşına dönüştüren Amerika’nın adamı olmak yerine Merkez Türkiye gibi yüzyılın projesi için şimdiye kadar sessiz kalıp da iş Ana Muhalefet Partisinin açıklamasına geldiğinde mırın kırın etmenin alemi var mıdır?
Eğri oturup doğru konuşursak eğer bugün ülkemizin en önemli sorunu özgürlükler başta olmak üzere bir kez daha yinelemek isterim ki iş ve ekmek, dolayısıyla geçim kaygısıdır.
C.H.P bunun farkına varmış, yürekli bir çıkış yaparak projesini sunmuştur.
Yok, Türkiye hamallık mı yapacak, yapılanma süresi yıllara uzanacaktır diyenler laf cambazlığı yapacaklarına çıkıp bu ülkenin giderek yaklaşan ekonomik sıkıntılardan yakasını nasıl kurtaracağının alternatif yol ve yöntemini açıklasın. Ya da gölge etmesinler başka ihsan istemez…

Yazarın Diğer Yazıları