Ofsayda düşmek
Şahin Akçap
İlkesizlik partileri siyasette ofsayda düşürür.
İlkeler bir partinin yol haritasının temel taşlarıdır. Bunları yok sayan parti kitlelere inanırlık ve güven veremez.
Ne dedi:
“Başörtülü bacım sabretsin olacak.”
Oldu mu?
Oldu.
İmam Hatiplerle ilgili yaygınlaşmayı Milli Eğitimi rayından çıkararak yapmayı başardı mı?
Başardı.
Çünkü yol haritasında kitlelere meydanlarda seslenirken yapacağım dediği her şeyi müthiş bir örgütlenme ve parti içi disiplini sağlayarak başardı.
Tüm partiler ortak bir payda da toplansa da yüzde ellinin üzerine çıkamadılar tel tel döküldüler.
İlkeli olmak budur.
Yapacağım dediklerini yapmak.
Ofsayda düşen partiler ne yaptı?
İlkelerinden ödün verdi.
Mevlana’nın da dediği gibi:
“Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.”Felsefesini hayatla buluşturamadılar.
Görünen o ki onca frikik yakalamalarına rağmen, iktidarın düştüğü yanlışlarda altı pastan gol yapacakken yapamadılar.
Bunun adı garabettir.
Örneğin C.H.P her renge boyanarak oy çoğaltma yanılgısına düştü. İçindeki yürekten bağlı taraftarını da çekimserlik dolayısıyla umutsuzluk kuyusuna attı.
İktidar partisinin sözcüleri gerine gerine:
“Allah C.H.P gibi ana muhalefeti eksik etmesin.” Diyerek ilkelerinden ödün veren ve ekseni yamulan büyük ve iktidara oynayan bir partiyle dalga geçti.
Sürekli olarak desteklediği partinin gol yollarındaki beceriksizliği hızla umutsuzluk ve güven duygusu yarattı.
Anketlere yansıyan oy oranlarını çok iyi organize eden güçler:
“Breh! Breh!” Diye muhalefete gaz verirken iktidar partisi mükemmel bir teşkilatlanmayı ustaca yönetti.
Genel seçime çok az bir zaman kaldı.
Eğri oturup doğru konuşursak eğer bu tavır ve durağanlık muhalefet partileri içinde yaşanırsa sonuç yine hüsranları olacak.
Hani demiştim ya:
“Taksınlar kapılarına kilit müzeye dönüştürsünler partilerini. Yeni yepyeni bir parti ile yola koyulsunlar.
Yazık!
Futbol takımları bile iki yenilgi sonrası teknik yöneticilerine:
“Tak sepeti koluna, haydi yoluna.” Diyebilirken yenilgi üzerine yenilgi alan partiler hiçbir şey olmamış gibi iktidar hayallerini kurmaya devam ediyorlar. Ve üstelik içlerindeki ilkesizlikten doğan bunalım yürekli evlatlarını da yol ayrımında bırakıyor.
Peki çare?
Çare, iktidardaki partinin kılı kırk yaran örgütlenme çalışmalarına bir göz atmalarıdır.
