Ödül mü, ceza mı?
Şahin Akçap
Ödül mü, ceza mı?
Geçen gün "Maaş zammının dayanılmaz hafifliği" başlıklı yazımı sosyal paylaşım sitelerinde paylaşan ve bir de küçük yorum yazan Aydın ilimizde yaşayan dostlardan biri:
"Hocam emekliye ayrıldın mı? Bak ayrılırsan emekli memura gelen zam 40.YTL. Ona göre karar ver." Diye uyarmış.
Sağ olsun... Arkadaşımızın uyarısı zaten şu sıralar uykularımı kaçıran nedenlerden biri... Onun yorumu emekliliği gelip geçmişlere hep şu soruyu sorduruyor:
"Yahu emeklilik denen olgu bizim ülkemizde ödül mü ceza mı?"
Emekli olduğunuzda emekli maaşının üçte birinin kesildiğini düşünürsek bir ceza!
Düşününüz... Yıllarca devletiniz ve milletiniz için dur durak bilmeden çalışmış, didinmiş üretmişsiniz. Kar demeden, buz demeden, yaz sıcağı demeden sabahın kör karanlığında görevinize koşmuşsunuz. Ve yılları üst üste bindirip otuzlu yılları devirmişsiniz. Buna karşın devletin emekliliğinizde size vereceği huzurlu bir yaşam yerine geçim kaygısını yaşayacağınız günler olursa elbette ki kendi kendinize:
"Cezalandırıldım mı?" Sorusunu sormak zorunda kalacaksınız.
Bu soruların fır döngüsünde sendika yetkililerine ve şu an bizi yönetenlere:
-Kaldırın emekli olacak memurların maaşlarında ortaya çıkacak kesintiyi, çalıştıkları zamanki maaşlarını verin. Ve lütfen emeğe saygı gösterdiğinizi kanıtlayın. Diyorum.
Böyle bir hayırlı kararla; hem emeklilikleri gelenlerin karar vermelerini kolaylaştıracak, hem de emekli olacak kuşağın yerini alacak ve yeni kan diye adlandıracağımız gençlerin önünü açmış olacaksınız.
