Şahin Akçap

Ne memleket!

Şahin Akçap

Koca bir kış geçti Konyaaltı Plajlarının üzerinden… Yerle bir edilen tesisler Özel İdare’nin inisiyatifine sonra da Büyükşehir Belediyesine devredildi. Büyükşehir’in hükümranlığına diğer belediyeler itiraz edince kısır döngü devam etti.

13 Plaj ve Batısında yer alan Beach Park güzergâhındaki plajlar ise beş yıldızlı otellerin işletmesinde. Kıyı yasası:

“Kıyılar kimsenin babasının mülkü değil.” Dese de sıkıysa elinizi cebinize atmadan beş yıldızlı otellerin özel plajlarına girmeye çalışın.

Yani yurttaş Türkiye’de bildiğimiz o iğrenç “SENİN” , “BENİM” çekişmesinin arasında kalmış beynamaz durumunda.

Sahildeki tuvaletlerin çoğu demir parmaklıklarla çevrili ve kilit altında… Mayo değiştirmek için ya dediğim gibi o özel otellerin plajlarından birinin tesisine gideceksiniz ya da kokuşmuş o tuvaletlerin demir parmaklıklarına tıpkı bir maymun gibi tırmanıp aşacaksınız.

Durum böyle olunca duş olanakları da yok. Yanınızda bir bidon çeşme suyunuz varsa denizden çıkınca onu üzerinize boca edeceksiniz.

Bütün bunları yaşadıkça aklınıza tek soru geliyor:

“Bize kasten işkence mi yapıyorlar?”

Şahsen bir birey olarak:

“Hem de ne işkence!” Diyorum.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı daha bir ay önce:

“Plajları vatandaşın bütçesine göre ayarlayacağız. Şemsiye, şezlong bedava olacak.” Diyordu.

Ne var ki bu söylemin üzerinden onca zaman geçmesine rağmen sahildeki sefil görüntü devam ediyor.

Ne demişlerdi:

“ Konyaaltı plajları Türkiye’nin rivierası!”

Şimdiki görünümü ise ne yazık ki:

“İçler acısı!”

Bakalım bu garabetten kim çıkaracak; altın güneşli, tertemiz denizli, gümüş kumsallı Antalya plajlarını?

Yazarın Diğer Yazıları