Şahin Akçap

Mevsimler değişirken

Şahin Akçap

Nisan ayını yarıladık…

 

Kâh ısıtan kâh kaybolup giden güneş bile baharı mı yazı mı yaşıyoruz çelişkisini yaşatmaya devam ediyor.

 

İklim değişti.

 

Mevsimler bir ay rötarlı geliyor birbirlerinin peşi sıra.

 

Güneşin göz kırpmasına aldanan badem ve erik ağaçları ilk vurgunu yedi. Turunçlar da aldanmıştı Nisan diye düşen takvim yapraklarına. Mis kokarken Antalya sokakları ansızın inen kara bulutlar, gürleyen gök ve soğuyan hava dur dedi sere serpe açılanlara. Yeniden kazaklar, paltolar, mantolar fora…

 

Ve kar indi önce dağ eteklerine ardından yazılara. Yeşil beyazla örtüldü. Hava tahmincileri şaşkın…

 

“Acele etmeyin daha kış bitmedi.” Diyorlar.

 

Değerli siyasetçi ve şair Kemal Burkay, Gülümse adlı şiirinin dizelerinde şöyle seslenmişti:

 

“İklim değişir Akdeniz olur hadi gülümse.”

 

Şimdi yazılar kar boran… Akdeniz’de gecikmiş bir bahar… Çocuklarına mevsim şeridinde Nisan’ı bahar olarak gösteren öğretmenler şaşkın.

 

Kıyılırsa doğanın yeşiline, hoyratça teslim edilirse dağın taşın ağacı dozer, greyder bıçaklarına… Yollar geçirilirse zümrüt ormanların yüreğinden… Bahar da gecikir, yaz da geç kalır insanoğluyla buluşmaya.

 

Etme bulma dünyası dedikleri bu işte.

 

Ne de seviyoruz yok etmeyi, ne de yatkınız yıkıp dökmeye…

 

Şehirleri betondan mahpushanelere dönüştürdük, bir yeşil dal üstünde çiçek görmek için saksılara sarıldık…

 

Söyleyin? Beton ekip nasıl yeşil göğertir bencilliklerimiz?

 

Hazır söz Kemal Burkay’ın şiirlerinden açılmış ve bir dizesine takılmışken, tekmilini bir daha hatırlamaya ve bir diğer güzel şiiri Doğan Gün şiiri ile geciken baharı karşılamaya var mısınız?

 

gülümse

 

Hadi gülümse bulutlar gitsin
İşçiler iyi çalışsın, gülümse
Yoksa ben nasıl yenilenirim
Belki şehre bir film gelir
Bir güzel orman olur yazılarda
İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse.
Sazlarım vardı, ırmaklarım vardı çok
Çakıl taşlarım vardı benim
Ama sen başkasın anlıyor musun
Tut ki karnım acıktı, anneme küstüm
Tüm şehir bana küskün
Bir kedim bile yok anlıyor musun
İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse

 

 

 
DOĞAN GÜN
 
 
Kırgın umutta
Keder tortusunda
Acıda, zehirde, pusuda
Yılma
Doğan günü bekle
 
Çünkü tutar bir erik ağacı sunar sana
Doğan gün
Van gölünden bir sabah
Bir kıvılcım, bir titreşim
Bir tutam Akdeniz
Süphancı bir serinlik
Ve genç bir gerinme
Usulcacık saç hışırtıları
Bir dudaktan buğulanan sıcaklık
Tutar getirir
Doğan gün
Öpücük gibi konar gözlerinde bir melodi
Sevgilin gibi dokunur parmaklarına bir kedi
Ve kavga ve zulüm ve ateş
Hep birlikte örülen bir türkü
Güzel yapmak için, güzel olmak için
Çünkü hayat dönen, kıvrılan
Yanan bir ibrişimdir
Tutar getirir

Doğan gün


 
 

Yazarın Diğer Yazıları