Şahin Akçap

Kirli beyaz

Şahin Akçap

Kara kış Anadolu’yu bir baştan bir başa sarıp sarmaladı. Akdeniz kıyılarında bile don uyarısı yapılıyor.

 

Zemheri dedikleri süreç bu işte… Hani Evliya Çelebi Erzurum seyahatini yazarken şöyle bir teşbih içerikli betimlemede bulunmuştu:

 

“Hava öyle soğuktu ki… Bir kedi damdan dama atlarken havada buz kesilmişti.”

 

Öylesine bir soğuk ve kamçıya dönüşmüş fırtına büyük kentlerde hayatı yavaşlatıyor, yolları kesen kar yüzünden okullar tatil ediliyor.

 

Gece son haber özetlerinde yurttan fotoğraflar yansırken ekrana dikkat ettim de bu yıl yağan kar şarkılardaki kar beyaz görüntü gibi değil…  Gri… Kir seti bir renk boylu boyunca yayılan ovaları, yaylaları, köyleri, kasabaları, şehirleri örtmüş. Sanki gökyüzünden karla beraber kurum yağmış ve ak beyazlık pis bir griye dönüşmüş.

 

Hani bazen uzak ülke haberlerini verirken ajanslar:

 

“Filanca ülkeye kurbağa yağdı.”

 

“Kanada’nın kuzey bölgesine kırmızı kar yağdı.” Diye geçerler ya.

 

Ya da bir şekilde ortadan kesilen domatesin orta yerinde ilahi bir isme rastlanılır ya.

 

Veya kış ortasında doğum yapan ineğin buzağısı altı ayaklı doğup şaşırtır ya.

 

Öyle bir işaret gibi…

 

Kirli beyaz kar, ustura soğukluğundaki bir fırtına yaşam alanlarını etkilemeye başladı.

 

Doğa olaylarına kafa yorumlarken sabahın erken saatinde mahallemizin marketinin gazete panosuna takılan gazetelerin çoğunda maskeli dörtlü karikatürize edilmiş fotoğraflı haberler ve onların yanı başında Antalya’da işlerine son verilen güvenlik görevlilerinden bir babanın gözyaşlarını silen küçük kızı Tauna’nın:

 

“Sen ağlama ben oyuncak istemem senden babacım.” Haberi giderek artan fırtınayı sanki ikiye katlıyor, poyraz delicesine bir sokaktan diğer sokağa buz gibi soğuğu taşımaya devam ediyordu.

 

Rahmet yolları kesmişti… Yağan kar bembeyaz değildi… Milyonlarca insanın umutla beklediği Yüce Divan yolları çoktan kapanmıştı. Gariban emeklinin ve maaşıyla yaşayanların zam beklentileri hayali sükût olmuştu.

 

Bir yürekten diğer yüreğe koşmaya çalışan vicdan dediğimiz son umut da tıpkı Evliya Çelebi’nin Erzurum’undaki kedi gibi havada donup kalmıştı… 

Yazarın Diğer Yazıları