Kırlangıçlar
Şahin Akçap
Hava döndü...
Bulutlar grileşip, yağmurları peş peşe salınca ve serinleyince hava, ağaçların yapraklarının rengi de soldu. Kimi ateş kırmızısına, kimi de sarıya dönüşüp, hoyrat rüzgârlara boyun eğdi. Ahmet Haşim'in renkleri doğayı tutsak aldı.
Antalya Valilik Basın Bürosunda görev yaptığım yılın sonbaharında her akşam Kale kapısı'na yürür, şimdilerde o küçük meydana konuşlandırılmış Attallos yontusunun yanındaki okul giysileri satan dükkânların önüne ricasız, minnetsiz bir sandalye çekip oturur; sonra da kışı sezen ve göçe hazırlanan kırlangıçların Antalya göğündeki müthiş gösterilerini izlerdim.
Gökyüzünün efendileri kuşlar, benim fırtına kanatlı dostlarımdır.
Göç kolay değildir. Kolay olmadığını günlerce bir araya toplanıp sonra da daha sıcak iklimlere, Afrika'ya kanat açan göç kuşların telaşını izlediğinizde fark edersiniz.
Ne gariptir ki yaşadığımız yeryüzünü paylaştığımız bu dostlarımızı gören gözlerimizle takip etmeyiz. Pencereden bakıp camı görmemektir bizim ki. Onların hayata olan bağlılığının ve direncinin sadece yüzde yirmisine sahip olsaydık, inanıyorum ki kavgasız bir dünyanın kurulması için olağanüstü çaba harcardık.
Kırlangıçlar göç yollarına koyuldu. Güneşin yüzünü daha bir sıcak gösterdiği iklimlere doğru onlarca, yüzlerce olup kanat çırptılar.
Kim bilir...
Varsa ömrümüz, bugün göçüp gittikleri gibi, dönüşlerine de tanık olacağız.
