Kayıp şehrin insanları
Şahin Akçap
Sinemayla amansız bir rekabete girişen televizyon dizileri sağlam bir öykü ve yetenekli usta oyuncuları da bir araya getirdikleri zaman, yayın saatlerinde kentlerin trafiğini de durdurmayı başarabiliyorlar. Kayıp Şehir dizisi de onlardan biri.
Karadeniz'den göçmüş bir ailenin bireylerini farklı öykülerle ekrana taşıyan Kayıp Şehir'de geçmişle hesaplaşmalara da tanık oluyoruz.
Evin yaşlısı(Ahmet Mekin) bir zamanlar İstanbul'dan göçe zorlanan gayri Müslimlerden birinin kızına olan sevdasını yeniden yaşarken; yüreğinin yumuşadığını, hayata karşı daha sevecenleştiğini fark ediyor.
Sadece o değildir sevdalı. İstanbul'u mekân tutan gurbetçi Nijeryalı'ya ilgi duyan kız torunu, feleğin çemberinden geçmiş genç bir kadına abayı yakan iki delikanlı torununun da başında kavak yelleri esmektedir. Böylesine fırtınalı sevdaları yaşayan bir ailede taşların yerinden oynamasına izin vermemeye çalışan evin annesinin özverili çabaları Kayıp Şehir dizisini izleyenlerin sayısını giderek çoğaltıyor.
Dizinin jeneriğindeki:
"Bu şehirde ilk atışta kim vurmuş ki hedefi sen vuracaksın!" Klişesi, anakent İstanbul'u zapt etmeyi umut edenlere anlamlı bir gönderme olarak yer alıyor.
Taşı toprağı altın olarak adlandırılan koca İstanbul'da farklı yaşam biçimlerini gerçekçi bir dille anlatan Kayıp Şehir dizisi en çok izlenen dizilerden biri olmaya aday.
Yaprak Dökümü dizisinin Leyla'sı olarak tanıdığımız Gökçe Bahadır Kayıp Şehir'de Aysel tiplemesiyle mükemmel bir oyun çıkarırken, İrfan rolündeki İlker Kaleli de yeni kuşak oyuncular arasında ben de varım diyor.
