Şahin Akçap

Karnenizi aldınız mı?

Şahin Akçap

Milli Eğitim Bakanlığının internet sitesine yerleştirilen eğitici spotlar, tıpkı TV kanallarında programlar arasına serpiştirilen kamu spotları gibi çok etkileyici olabiliyor. İçeriğine duygusallık katılınca da amacına ulaşıyor. Bu yöntemi akıl edenleri kutluyorum.
Karnelerin verildiği bugünlerde Milli Eğitim Bakanlığının sitesine yine güzel bir eğitici spot konmuş.
Uşaklı yazar-araştırmacı Prof. Dr. İskender Pala spotta şöyle sesleniyor:
“Babam karneni getir demez, ‘karnemizi’ getir bakalım derdi.” Diyor.
Çok doğru bir söz... Çocuklarımızın aldığı karnelerdeki notlar sadece onların değil. Çocuğa emek veren herkesin...
Anne ve babaların, aile içindeki diğer bireylerin, apartmandaki, çevredeki sakinlerin... Okula getirip götüren servis şoförünün, okuldaki güvenlik görevlisinin, yardımcı personelin, öğretmenin... Kısacası çocuğun etkilendiği tüm toplumun, sosyal çevrenin...
Yani eğitim süreçleri sonlarında öğretmenlerin dağıttığı o karnelerdeki iyi ve kırık notlar hepimizin.
Evde, apartmanda, mahalle ve sokakta, kent ulaşımında, okul içinde kısacası yaşadığımız dünyada genelde olumluysak, çocuklarımızda olumlu oluyor. 
Elbette evin içinde başlıyor çocuklarımızı yetiştirmek. Evde her şey yolundaysa; baba ve anne günün koşullarına uygun çalışabiliyor ve hayat şartlarına göre ailesini yönetebiliyorsa, geliri giderlerini karşılayabiliyor; sosyal ve kültürel etkinliklere zaman ayırabiliyorsa çocukların yetişmesi ideal ölçülerde olabiliyor. Tam tersi bir aile biçimi söz konusuysa sıkıntı olduğu gibi çocuğun tüm dünyasına yansıyabiliyor.
Bütün bu anlattıklarımı doğal yapısı uygun bir toprakta kök salmış; dalları gelişmiş, çiçeği, yaprağı, meyvesi yerinde sağlıklı bir ağaca benzetiyorum ben. En küçük eksiği olduğunda gelişimi duran, dalları cılızlaşıp kuruyan, yapraklarını döken, çiçeğe duramayan bir ağaca!
İskender Pala Hocanın babasının:
“Karnemizi getir.” Sözleri ne kadar doğru ve bir hayat ilkesi olmaya aday değil mi?
Kısacası çocuklarımız karnelerini almıyor karnelerimizi alıyor.
Bakalım kırıklarımız ne kadar, yüz aklarımız ve gönençlerimiz ne kadar olacak?

Yazarın Diğer Yazıları