Karnelerimizi alırken
Şahin Akçap
Daha dün gibiydi ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin yarıyıl ve ara karnelerinin dağıtılması. Zaman bu ya… Hızla aktı, koca bir öğretim yılı daha geçip gitti.
Ekini iyi olanlar, emeği fazla verenlerin elbette ki hasatları da iyi olacak, emeklerinin karşılığı da…
Karneler biraz ödül biraz da özeleştiri belgesidir.
Güzel olan karnelerdeki notların çok iyi analiz edilmesi ve eksikliklerin saptanmasıdır.
Bir yıllık çalışmalarını çok iyi irdeleyen öğrenciler ve veliler bir sonraki yol haritasını dikkatli biçimde yapar ve yetkin bir planlama için kollarını sıvazlarlarsa; kaybı kapatmayı başarır, hatta daha ileri mesafeye taşımayı sağlayabilirler.
Yaz tatili çok önemlidir.
Eğer çocuklarımızı tatilde salıverirsek sonuçları üzücü olaylarla karşılaşabiliriz. Eğer iyi bir tatil planlaması yapar; hem çocuğumuzun dinlenmesini sağlar, hem de üretime dönük sorumluluklar paylaştırabilirsek; fiziksel ve ruhsal gelişimlerine yararlı katkılarda bulunmuş oluruz.
Ne yazık ki kitap ve gazete okuma konusunda giderek zayıflayan bir topluma dönüşüyoruz. Ebeveynler ellerine kitap almayınca ve bir gazete okuma alışkanlığı edinmeyince çocuklar da kitaplardan, gazete ve dergilerden uzaklaşıyor. Yani üzüm üzüme baka baka kararır sözü yaşamlaşmış olur. O halde çocuklarımızın okuma alışkanlığı için sağlam adımlar atmaya başlayalım. Ve unutmayalım ki ders kitaplarını dışında da; eğitici, bilinçlendirici, genel kültüre katkılarda bulunan masal, öykü, roman, şiir kitapları var.
Mevlana’nın hayata bakış felsefesi içinde yer alan ve o güzel şiirinde geçen dizeleri de unutmayalım:
Her gün bir yerden göçmek Her gün bir yere
Ne iyi
Konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan
Akmak ne hoş
Yani…
Çocuklarımıza bir haftalık olsa bile minik bir tatil olanağı yaşatmaya gayret edelim.
