Şahin Akçap

Kara geven ve tezek ikilisi

Şahin Akçap

Kış geldi ya… Isınma araçları bahar temizliği sonrası kaldırıldığı köşelerden orta yere çıkarılmaya başlandı.

Üşüyorum… Belli ki Bey Dağları kar yüklenmeye başladı. Bulut örtüsü hepten kalkınca ve mavi gök, yüzünü gösterince doğal devinimi gereği ayaza kesecek hava.

Kaloriferdi, klimaydı, katı veya sıvı yakacaklı ısıtma araçlarıydı bir kenara… Bugün size kara geven ve tezek ikilisini anlatacağım.

Artos sıra dağlarının Gürpınar Ovasına gölgesini bırakıp uzayıp giden yamaçlarının altında nice köyler vardır. Hindistan, Pakistan, Norkoğ, Beşkardeşler Köyü sadece bir kaçıdır.

Norkoğ Köyünde öğretmenlik yaparken sacdan sobanın içine özenle dizdiğimiz birkaç parça kara gevenin üzerine bir iki tezek koyup ta kibriti çaktığımızda okulun minik lojmanının buğudan usulca buzlanmaya yönelmiş camları ısınır, sümüğü dudak üstüne yapışmış öğrencilerimize can gelirdi. Köy çocuklarının her gün bir görev gibi getirdikleri tezekler, kara gevenler kış mevsiminde okulumuzun mücevher değerindeki yakıtlarıydı.

Yaz boyunca ağıllarda toplanan gübreler tıpkı çamur gibi karılır ince tahtalardan yapılmış kalıplardan geçirilerek kalıplara dönüştürülür sonra da kurumak için yaz sıcağına terk edilirdi. Kara gevenin yurdu da dağlar tepelerdi. Orağın daha keskin ve uzun saplısı nacaklarla diplerinden kesilen gevenler iplere dizilir ve onlarda güneşin altına bırakılarak kuruması sağlanırdı.

Sac sobada kara geven ve tezek ikilisi çıtır çıtır yanar. Kötü kokusu yoktur. Ateşi çabuk geçse bile tezeklerden geriye kalan kül sigara külü gibi incedir. Öğretmen birazcık yaratıcıysa eğer sınıfın orta yerindeki sobanın borularının sayısını çoğaltır ve böylece sıcaklığın her köşeye ulaşmasını sağlardı. Ve öğretmen çok seviyorsa öğrencilerini koca bir çaydanlığı sobanın üzerine koyar ve içine rakımı bin beş yüz metrenin üzerindeki dağlardan toplanıp kurutulmuş kekiklerden atar hapşıran ve öksüren öğrencilerini yarım bardak bile olsa nasiplendirirdi.

Şimdi öyle mi? 

Her şey elektrikli… Parmağınızın altındaki kumanda ile klimanızı çalıştırıp bulunduğunuz yeri ısıtabiliyorsunuz. Ama büyüklerin dediği gibi… Önünüz ısınırken, arkanız üşümeye devam ediyor. Maazallah elektrikler kesilmeye görsün. Tek çareniz kalın giysiler ve altına saklanacağınız battaniyelerdir.

Ama inanın kara kömürün zehirli gazındansa tezek ve kara geven ikilisi çok daha iyi.

Ne dersiniz? Ottan boktan yakacak mı olur demeyenlerin hala kullanmaya devam ettikleri tezek ve kara geven alışkanlığı da beleş kömür dağıtılma geleneğine sizce de kurban mı verildi?

Yazarın Diğer Yazıları