Kamyoncuyuz dediler şairliğimizi yediler!

Uzun yollarda kafayı dağıtmanın en güzel yoludur kamyon arkalarındaki yazıları okumak. Birçoğu müstehcen olsa da veya müstehcenliği çağrıştırsa da yolcuyu da sürücüyü de gülümsetir.
Temmuz ayında birçok şey değişiyor. Reçetelerden tutun da ehliyetlere kadar.
Ehliyetlerdeki değişiklik için sordular:
"Ne iş hoca? Niye bu değişiklik?" Dediler.
Devlet bu ya... 
-Devletin işine karışılmaz. Ama size bir geçmiş dönem söylencesi anlatayım da dinleyin. Dedim. Ve devam ettim:
-Zamanın birinde ülkenin ekonomisine yön veren ekonomistler bir toplantıya çağrılır.
Devletin üst kademesindeki zat onları bir güzel süzdükten sonra:
"Arkadaşlar bütçede açık var. Hele bir kafa yorun da nasıl kapatacağız açığı birlikte karar verelim." Demiş.
Üç gün sonra aynı kişiler o devlet zatının isteği üzerine yine toplanmış.
Her kes tek tek önerilerini sunmuş. Devletin üst kademe zatı çoğunun önerilerine burun kıvırmış.
"Hadi len! Bunlar mı önerileriniz?" Diyecekken en arkalardan cılız bir ses duyulmuş.
"Efendim sabır buyurursanız benim naçizane bir önerim var."Demiş.
Devletin üst zatı gözlerini kısmış, pek de hoş olmayan sıkıntılı bir sesle:
"Hadi söyle bakalım. Seninki de arkadaşlarının abuk sabuk önerileri gibiyse boşa üç gün beklemişiz demek ki." Dedi.
"Efendim hani kapıların üzerindeki metal numaralar var ya. Bütün ülkedeki kapıları bir düşünün. Bir yasa ile bunlar değişirse bütçenin açığı da kapanır gediği de."Demiş.
Devletin en üst zatı sevinçle ellerini birbirine vurup son öneri sahibini kutlamış. Ve bir yasa ile bütün ülkedeki evlerin kapılarındaki numaralar değiştirilmiş devletin bütçe açığı kapanmış.
Beni dinleyen arkadaşlar durumu çakmaya başlayınca araya hemen kamyoncu kardeşlerimizin kamyonlarının arkalarına yazdıkları kader yazılarını soktum.
-Boş verin siz onu bunu da asıl tehlike yolların fırtınası kamyoncular. Onlar keder içinde. Kamyonlarının orasına berisine yazdıkları silinecek. Ve bir daha yazılması da yasaklanacak. Hadi bakalım her kes birer kamyon yazısı söylesin bakalım. Dedim.
İşte o kamyoncu yazıları:
Gidişine kızlar, duruşuna yollar hasta... 
Rampaların ustasıyım gözlerinin hastasıyım.. 
Önünü görmeden sollama, eve acı haber yollama... 
Sollama beni, sollarım seni! Hadi, hayırlı yolculuklar abi. 
Kuzu kurdun, yol Ford'un... 
Gözerin güzel ama bakmasını bilmiyorsun... 
Âşıksan vur saza, şoförsen bas gaza! ... 
Dünya dikenli bir hayat, sevenlerde mi kabahat?
Çilemse çekerim, kaderimse gülerim... 
Alırsın Ford, olursun Lort.
İstedim vermediler; sen şoförsün dediler! ... 
Aşk çekenin yol gidenin! ... 
Yaklaşma toz olursun, geçme pişman olursun. 
Sollama beni, mahcup ederim seni! ... 
Tek rakibimiz, Türk Hava Yolları... 
Dünya delikanlı olsaydı yuvarlak olmazdı. 
Bir sabah uykusuna doyamadım bir de sana. 
Bana öyle melun melun bakma güzelim, biliyorum birazdan sende ineceksin... 
Ford kalmaz yolda ,güzel bakmaz lorda.. 
Her şey bahane, minibüs şahane
Dur kamyoncu, içerde 20 yolcu var 
Motor stop etmez, gönlüm bahane istemez 
Bak şu feleğin işine, yolda kaldık git işine... 
Gözüm yolda uyumaz, kalbim kızda büyümez. 
Bırak bakmasın bize; tak vitesi beşe. 
Direksiyon kilitlenir, bizim yenge diklenir 
Lastik havasız değil, o kızdaki naz değil. 
Kaporta çamurluk; binsin sana bu yumruk... 
Durdurun dünyayı inecek var! 
Kamyonum on ton hasta ediyor beni Paris Hilton.
Servi boylum al yazmalım.
Canavar kentli
Vanlıyam şanlıyam 
Vansporlu