İyi niyet dilekleri
Şahin Akçap
İşler ters gittiğinde:
“Her şeyde bir hayır vardır”
Çarşı- pazar alışverişinde filemizi ya da torbamızı dolduğunda:
“Yemesi nasip olsun.”
Yola çıkarken:
“Allahaısmarladık.”
Yolcu uğurlarken:
“Uğurlar olsun.”
Yolcu yakınına:
“Allah kavuştursun.”
Balığa çıkarken:
“Rast gele.”
Ekip biçerken, sofra serip, kaldırırken:
“Bereketli olsun.”
Yeni doğan bebeğin ana babasına:
“Ömrü uzun, devlete millete yararlı, hayırlı olsun.”
Kötü bir rüya gördüğümüzde:
“Hayra çıksın.”
Acı bir olay yaşandığında:
“Allah düşmanıma vermesin.”
Uzaklardan biri geldiğinde, sevinç ve mutluluk yaşadığımızda:
“Gözünüz aydın.”
Hastalıkta, kaza belada:
“Geçmiş olsun, rabbim bir daha göstermesin.”
Sevinçli bir haber duyurduğumuzda:
“Müjdemi isterim.”
Birisi rahmete gittiğinde:
“ Başınız sağ, mekânı cennet olsun.”
Bir araç aldığımızda:
“Allah kaza bela vermesin.”
Ev aldığımızda:
“Ağız tadıyla, sağlık içinde oturun.”
Sabah olduğunda:
“Günaydın.”
Akşam olduğunda:
“İyi akşamlar.”
Bayramda, seyranda:
“Kutlu olsun.”
Biri geldiğinde:
“Hoş geldiniz.”
Biri gittiğinde:
“Güle güle.”
Başarılar karşısında:
“Tebrik ederim.”
Başarısızlıklar karşısında:
“Üzülme, bir daha dene, başaracaksın.” Deriz.
Bu kadar iyi dileklerle dolu olan gönüllerimizden neden hala; namerdi, namussuzu, hırlıyı, hırsızı, uğursuzu söküp atamayız? Niçin üç günlük dünya için birbirimizi yeyip bitiririz ona şaşarım…
