Şahin Akçap

Vantalya'da 2 Nisan Şenliği

Şahin Akçap

Van'ın düşman laiğinden kurtuluşunun 98. yıl dönümünü geçen yıl kutlamıştık Antalya’nın Düzler çamında… Coşkuyla, el ele omuz omuza, Vanlı olmanın vakarıyla…

 

Bu yıl da aynı yerde buluştuk. Hemşehrilerimizle, kurtuluş günümüzü kutlamak için gelen Antalyalı dostlarla.

 

Antalya Van Vakfı Şubesi bir kez daha güzel bir yıl dönümüne imzasını attı.

 

Değerli başkanı, yönetimi oluşturan ekip arkadaşlarıyla... Günün her dakikası bir masadan diğer masaya eksiklik olmasın diye koşup bir parçaydılar, bin parçaya bölündüler ki her şey toy gibi olsun. Ve başardılar! Unutulmaz bir günü tarike kayıt olarak geçtiler.

 

Vantalya dedim de…

 

Van ile Antalya’nın birliğini oluşturan bu ismin babası sevgili kardeşim İkram Kali’dir.

 

Van Spor süper lige Antalya sporla birlikte katılmıştı.

 

O yıllar Antalya kentinin büyük şehir belediye başkanı güzel insan Hasan Subaşı idi.

 

Kulüpler arası dostluğu Van-Antalya dostluğuna dönüştürmüştü.

 

Van Spor gittiği her yere Van’ın gelenek ve kültürünü sergilerle, sosyal etkinliklerle taşıyordu. İşte bu süreçte doğmuştu Vantalya adı… Benim de çok sevdiğim “Van gölünün mavisi, Akdeniz mavisi ile buluştu” Betimlemesi o günlerin haberlerine spot başlık olmuştu. Ve bir kez daha “Aslında futbol futbol değil.”Sözü de bir anlamda bu güçlü birlik içinde anlamlaşmıştı.

 

Biz Vanlılara büyüklerimizin nasihatiydi gittiğiniz yerlere yurdunuzmuşçasına sahip çıkın sözü. Değerlerine saygı gösterin. Komşuluk ilişkilerinde zaaflara yer vermeyin. O ellerde sizi severlerse bilin ki memleketinizi de severler öğüdü verilirdi.

 

Ülkemizin dört bir yanındaki Vanlılar gibi Antalya’ya yerleşenlerimiz de sahip çıktı Akdeniz insanlarının değerlerine. Biz gardaş dedik, onlar biraderim. Kaynaştık dostluğun özünde.

 

Bu yıl dönümü piknik ve şenlik alanında, otuz yılı aşkın sürede Antalya’da geçen zamanı düşündüm. İş alanında, kurumlar arası ilişkilerde, komşulukta et ve tırnak olan hemşeriliğimizin güzelliğini bir kez daha gururla duyumsadım.

 

Nasreddin Hoca’nın göle maya çaldığı gibi bizlerde Akdeniz’in pürüzsüz güzel sularına Van gölümüzün kadir kıymet bilen mayasını çalabilmiştik. Maya tutmuş, kardeşliğimiz, bir arada yaşama değerlerimiz özdeşleşmişti. O sayısız renk içinde bizimde seçkin bir rengimiz oluşmuştu. Artık dostluğun ve hoşgörünün gökkuşağındaydık.

 

Ve etkinliğinden notlar…

 

Yoğun bir ilgi ve izdihama dönüşen kalabalık vardı.

 

Vakıf yöneticileri olağanüstü özveriyle konukları ağırladı.

 

Semaverler ateşlendi.

 

Fonda Van türküleri dinletildi.

 

Halaylar çekildi.

 

Kurulan büyük ocaklarda Van balığı pişirilip, ayran aşı dağıtıldı.

 

İlçelerden, yakın komşu kentlerden gelen hemşerilerimiz hasret giderdi.

Yazarın Diğer Yazıları