Haber saati kâbusu
Şahin Akçap
Günün bir özeti olan akşam haberlerini izlerken bir nefes mutluluk anı arayan biz yurttaşlar ne yazık ki müthiş bir huzursuzluk fırtınası içine düşüyor ve olağanüstü geriliyoruz.
Siyasi gündemden oluşturulan haberlerin birçoğunu es geçiyoruz. Öyle ki politik liderlerinden hangisi sesini yükseltiyor ya da kaba deyim olacak ama çemkirmeye başlıyorsa, çoğumuz hemen kanal değiştirmeye yöneliyoruz.
Zaten hava berbat… Günün sıcakla birleşen yorgunluğu sinirleri altüst etmiş… Yılın ikinci yarısında çalışanların maaşlarına yapılan zam gülünç rakamlarda kalmış… Lafta Ramazan ayının mübarekliğinden söz eden ticaret erbabı dibine kadar tüketim mallarının fiyatlarını yükseltmiş… Bir de bunların üzerine kanlı cinayetlerin ve trafik kazalarının haberi yüklenmişse berbat bir akşam yaşamaktan kurtulamıyoruz.
Elbette ülkelerin sosyal ve ekonomik düzenleri sihirli değneklerin dokunuşu ile düzelmez. Ancak yönetenler, vatandaşın beklentilerini izleyerek ve gözleyerek pekâlâ güncel hayatı kolaylaştırabilir.
Yani piyasadaki fiyat denetimini sağlayabilir… Temel ihtiyaçlardan elektriğin, suyun fiyatları aşağıya çekilebilir… Suç oranlarının temelindeki nedenleri irdeleyerek sosyal bilimcileri devreye koyabilir. Vergisini kaçıran iş sahiplerinden vergilerinin hazineye kazandırarak bordo mahkûmu memur ve işçilerin hayat standardını yükseltebilir. Onlar kredi kartı borçlarının batağından çekilip alınabilinir… Bütün bunlar başarıldığında inanıyorum ki her akşam dudak uçuklatan kötü haberler giderek azalacak ve soluksuz kalan yurttaşın zor yaşamı kolaylaşacaktır.
Ey sahipsizlerin sahibiyiz diyenler!
Lütfen şöyle bir başınızı kaldırıp ülke sorunlarımıza bir bakın artık!
Bu ülkenin insanları sadece seçimlerden ibaret değildir…
