Gürpınar.....
Şahin Akçap
Geçtiğimiz gün Sabah Gazetesi Yazarı Yavuz Donat Van’daydı. Her zamanki gibi çok sevdiği Van’da, Vanlılar arasında gezdi, gözlem yaptı sonra da Vansesi Gazetesi’nin Yazı İşleri Müdürü sevgili kardeşim İkram Kali ile özverili ekibini ziyaret etti.
Van dönüşünde Yavuz Donat o şirin üslubuyla çok güzel şeyler yazdı. Van’ın son iki depremin ardından azim ve gayretle yükselişe geçtiğini, yeni konutlardan, beş yıldızlı otellerden, sosyal hayattaki canlılıktan…
Sayın Donat’ın yazdıklarını okurken bir önceki gün Van’da yaşanan ve bir fotoğrafla ülkemiz ve dünya medyasının gündemine düşen küçük Muharrem’in bir çuval içinde babası tarafından karlar içinde ve yaya olarak taşıdığı görüntüyü gözlerimin önüne getirdim.
Gürpınar 1980-1981 yılları arasında öğretmenlik yaptığım Van’ın merkeze en yakın ilçelerinden biri. Şipşirin bir ilçe…
Ne var ki kar yağdığında ve zemheri kış buralara çöreklendiğinde ulaşım sıkıntısı yaşanır.
Ancak yaşadığımız dünyada ve bu çağda bir kuş uçumluğu mesafede bir devlet imdat isteyen yurttaşlarına Hızır gibi yetişemiyorsa bu noktada çok büyük eksiklikler var demektir.
Düşününüz… Antalya’da ayağı kırılan bir Batılı ülkenin yurttaşı için ülkesi her olasılığa karşın tam donanımlı, sağlık ekipli bir uçak gönderebiliyor ve yurttaşını sahipleniyorsa ve bizde Van’ın burnunun dibindeki bir ilçeden gelen yardım telefonuna kimse koşamıyorsa insana verilen değeri vicdanın ve sorumluluğun terazisine vurabiliriz.
Bu iki örnekte ortaya çıkan somut ve acı gerçek şöyle haykırıyor:
“Hani insana verilen değer!”
Çok tuhaf bir ülkeyiz…
Bir gecede köylerin özgün adını değiştirmek için alınan asimilasyon içerikli kararlar yerine kara kış koşullarında doğal felakete uğrayan ya da hastalanan vatandaşlarımız için Kar Ambulansları, Acil Helikopter Ambulansları alınmasına neden karar veremiyoruz.
Şimdi zatürreeden hayatını kaybeden küçük Muharrem’in genç anne ve babasına:
“Biz büyük bir ülkeyiz!”
“Bütçemizde dev rakamlar var!”
“Ekonomimiz taş gibi sağlam!” Diyebilir miyiz? Dersek bile inandırıcı olabilir miyiz?
Yavuz Donat isterdim ki Van’la ilgili yazdıklarının arasına şu soruların olduğu bir kısa yazı da yazmasıydı.
Örneğin:
1-Van’da kara kış koşullarında olası hastalıklar ve felaketler halinde devreye konacak kar ambulanslarından kaç tane vardır?
2-Bu araçlar için yirmi dört saat nöbet tutan görevliler var mıdır?
3-İletişim doruğunun yaşandığı bir dünyada imdat isteyen vatandaşına yanıt veremeyen bir sistemde eksiklikler ve hatalar nelerdir?
Muharrem’in çuvaldaki bedenini kar ve boran içinde taşıyan babanın fotoğrafını çeken her kim ise bir kez daha ülkemizde insana verilen değerin ne olduğunu bir tokat gibi suratlarımıza yapıştırmıştır.
Muharrem’in ölümündeki sorumsuzluk ve aymazlık Türkiye’nin utancıdır!
Dilerim bu utancımız bu olayla kalır ve bir daha Muharrem’ler ölmesin diye sıkı tedbirler alınır.
