Gökyüzünde şenlik var
Şahin Akçap
Nasılda gelmişlerdi çığlık çığlığa... Bir idiler iki oldular, iki idiler üç oldular; çoğaldılar ve şenlendirdiler sesleriyle ormanları, dağları, apartman balkonlarını. Mavi göğe komşu oldular, selamlaştılar bulutlarla. Onlar ki hayatın dostları, onlar ki devinen tabiatın bir parçası.
Havaların ısınmasıyla Allahaısmarladık demiş, kanat vurmuşlardı soğuk iklimlere. Dağları, ovaları, denizleri aşmışlardı. Ta ki yuva olacak yurt göründüğünde merhaba demişlerdi konuk olacakları ellere.
Onlar benim, senin, hepimizin fırtına kanatlıları.
Anadolu kuşların göç yollarındaki cennet… Suyun, yeşilin olduğu, bereketin fışkırdığı yurdumuzda binlerce tür kanatlı her bahar konuk olur ve gün güze döndüğünde bir daha ki bahara kadar yeni yerlere, sıcak iklimlere dönerler.
Kuş deyip geçmeyin… Gidin Antalya'da Kurşunlu Şelalesine ağaçlara asılan tabelaları okuyun. Kuşlar da diğer canlılar gibi doğanın tamamlayıcı unsurlarıdır. Onlar olmazsa tabiat ananın kılcal damarlarına dişlerini geçirmiş milyon, milyar böceklerle baş etmek olanaksızdır. Bir kuşun tükettiği zararlı böcek hiç de azımsanmayacak sayıdadır.
Van Gölü'nün Kuzey doğusuna yerleşmiş, dağların mavi incisi Erçek Gölünde de şu sıralar Allı Turnaların( Flamingoların) göç hazırlığı var. Uzun kırmızı ayaklar şimdi dönüş telaşındalar. Güneşin her battığı gün biraz daha yaklaşıyor göç hazırlıkları. Çevrede yaşayanlar Flamingoların dönüş heyecanıyla çıkardıkları seslerle uyanıyorlar her sabah. Ve bir sabah güneş yüzünü gösterdiğinde sıralanacaklar yan yana ardı ardına ve kılavuzlarının rehberliğinde vedalaşacaklar Erçek doğasıyla. Geldiklerinde bir avuçtular, gittiklerinde yığınla olacaklar.
Ekim ve Kasım ayında Antalya semaları da gölgelenecek göçmen kuşlarla. Her bahar kentin orta yerindeki alanların konuğu kırlangıçlar muhteşem bir V harfi çizerek rotlarını daha sıcak iklimlere kıracaklar.
Göç alma ve göç verme zamanı kanatlı dostların düşmanları da pusuda olacak mola yerleri sazlıklarda, yeşil örtülerin yer aldığı noktalarda. Onlar ki canlıların cinayet şebekesi avcılardır. Büyük bir şehvetle doğrultacaklar iğrenç namlularını yavrularıyla, çoğalan aileleriyle kuş sürülerinin nefes alacağı konaklama yerlerine. Ve basacaklar tetiklerine iğrenç bir arzuyla acımasız. Onları kınıyorum, onlara bu izni veren yasaları kınıyorum! Avcılığa spor diyen düşünceleri lanetliyorum!
Doğa ve çevreciler göçmen kuşların veda edecekleri noktalara dürbünlerle yerleşmeli, yeni yetişen kuşaklara bu muhteşem yolculuğun telaşını izletmeliler. İzletmeliler ki hayatın ne kadar görkemli bir kurgu içinde sürdüğünü öğrensinler.
Öğrensinler ki her yetişen yeni kuşak insanı sevmenin temelinin hayvan sevgisinden geçtiğinin bilincine varsınlar.
Bize günün her saati geyik muhabbeti yaptıran televizyon kanalları da bu gökyüzü şenliğini an be an seyrettirmeli milyonlarca izleyiciye. Belki yumuşar yürekler, kavganın ve ayrıştırmanın giderek yerleştiği yüreklere merhamet ve sevgiyi damıtır.
