Şahin Akçap

Erkan Yolaç'ın konuğu Menşure Hanım

Şahin Akçap

Anlatmamıştım sanırım bu hikâyesini.

Evet, Hayır yarışmasının bütün heyecanıyla sürdüğü o günlerde Menşure aba yeğeni ile oturup programın adresine hem de Erkan Yolaç’a güzel bir mektup yazıp döşemiş. Mektubun sonuna da:

“Gardaşım Erkan Bey, bana bu dünyada bir kere bizim herif evet dedirtti bir daha hiç kimseye evet demedim.” Diye noktalamış.

Mektup gidip ulaşmış ilgili televizyon kanalına ve sunulmuş Erkan Yolaç’a.

Merak ve heyecanla okumuş mektubu ve son cümle onu bir hayli etkilemiş davet etmiş Menşure Hanımı programına.

Öyle ya ta Van’dan şirin mi şirin bir yöresel dille ve içten yazılan o mektubun sahibini konuk etmek hayli ilginç olacak diye düşünmüş.

Menşure aba en bayramlık giysilerini bavuluna yerleştirmiş ve bir paket içine de Van’ın otlusunu Erkan Yolaç ve ekibine armağan etmek için yerleştirmiş İstanbul’a varmış.

Sadece kendisi yokmuş stüdyoda. Diğer yarışmacılarla sırasının gelmesini beklemiş. Eh Erkan Yolaç bu evet ve hayır dedirttiği yarışmacıları bir çırpıda eledikten sonra Menşure Hanım’ı davet etmiş yayın noktasına.

Yarışmanın kurallarını açıklamış:

“Sorularıma evet ya da hayır demeyecek, başını emme basma tulumba gibi sallamayacaksın.” Diye uyarmış.

Menşure abamız provalı ya, tedbirini almış ya:

“Gelsin sorular gardaşım.” Demiş.

Erkan Yolaç sormuş Menşure Hanım evet karşılığı olan sorulara:

“He!”

Hayır olan soruların karşılığına:

“Ğer!” Demiş.

Ama asla başını emme basma tulumbası gibi aşağıya ya da yukarıya sallamamış.

Yorulmuş, bunalmış Erkan Yolaç.

Hanım efendi Allah aşkına he ve de ğer demekte yok deyince kaşını çatmış Menşure aba:

“Eeee sende su koyma. Kural dediğin de he de yok ğer de yok. Sor hele sor .”Demiş.

Sonunda Erkan Yolaç esas duruşa geçip Menşure abayı saygıyla selamlamış:

“Ğer! Ğer hanımefendi seni ikna etmek ne mümkün. Yarışmayı kaznadın.”Demiş.

Bu hatırasını anlatmak için telefon açtığımda bir güzel kahkaha attı:

“Vile yetim sen heç unutmiyisan. Nerden geldi aklına bunlar.” Dedi.

Tam sırası ya taşı gediğine koydum.

“Pazar günü referandum da ğer mi diyecen he mi diyecen aba?” Diye sordum.

Sesi ciddileşti:

“Vilen olim, men bir kere enişten gorba gora evet demiştim. Şimdi evet der miyim.” Dedi.

Ve sonra bir çığlık geldi:

“Vayyy  vay… Gine lafa daldığ getti ocağ üstündeki bi kuşğana yemek. Kül oldi yetim.”

Durur muyum hemen kapadım telefonu. Zira arkadan gelecek küfürler feleğimi şaşırtabilirdi.

Sözüm söz, Van’a gittiğimde en güzel tencere setini hem de yanmaz cinsinden olanları alıp hediye edeceğim Menşure abama.

Cümleten HAYIRLI referandumlar.

Allah ülkemize, milletimize zeval vermesin, sandıktan çıkan sonuçlar hayırlara vesile olsun. 

Yazarın Diğer Yazıları