Şahin Akçap

Erasmus!

Şahin Akçap

Desiderius Eresmus 1465–1536 yıllarında Avrupa’da Yaşamış Hümanist bilgin ve ilahiyatçıdır. 
Kuzey Avrupa Rönesans’ının önemli ustalarından biri sayılan ve hayatı boyunca hep Latince konuşan ve yazan Eresmus ölürken ana diliyle: 
“Lieve God!” Diye fısıldayarak hayata gözlerini yumar. Yani:
“Deliliğe övgü!”
Eresmus bağnazlığa karşı amansızca mücadele eden, bunu yaparken hümanist ilkelerinden sapmayan, ilahiyatçılığından çok; bir düşünür ve bilgin saygısı gören önemli şahsiyetti. Hayatı boyunca bilimin ve güzel sanatların yayılması için uğraş vermişti. Avrupa’da Hırıstiyanlık dini içindeki ayrışmalara karşı durmuş, toplumun din bütünlüğünün olmasının bir kazanım ve güç olduğu fikrini savunmuştu.
Bugün dünyanın dört bir yanında ( Yüksek Öğrenim Öğrenci değişimi) adı altında 
Eresmus programı uygulanmakta, üniversite öğrencileri ülkeler arasında yapılan bu anlaşma gereği farklı ülkelerde altı ay veya on iki ay kalarak o ülkenin kültürünü öğrenmekte, şahsında kendi ülkesini tanıtmaktadır. Tüm bunlar yapılırken çağdaş bilim ve ilim sınırları içinde eğitim görmektedirler.
Desiderius Eresmus, Avrupa’daki çalışmaları sırasında insancılığın (hümanizmin) ön plana çıkarılarak var olan sorunların çözümünün kolaylaşacağını savunur. Onun için gerçek arayışı bir delilik olsa da varış noktası mutluluk olacağı için gösterilen çaba ve verilen emek değerlidir.
Günümüzde Eresmus’dan farklı düşünce ve tavır sergileyen liderler kavganın sınırlarını genişletirken, yüreklerinde çöreklendirdikleri kini ezeli bir kan davasına dönüştürürken toplumsal kamplaşmalara davetiye çıkarmakta, öç alma kılıcının günü geldiğinde:
“Kılıçla yaşayan kılıçla ölür!” Şaşmaz yasasını unutmaktadırlar.
Desiderius Eresmus 14. ve 15. yüzyılda sanat ve düşünce olarak insancılığı savunurken günümüzde insani olmayan tavır ve düşüncelerin içinde olmak için adeta inat edenler korkutucu, umutsuzluk aşılayıcı ve endişe vericidir.
Yanılmıyorsam ülkemizde de yüksek öğrenim gençliği için Eresmus programı her yıl uygulanmakta ve bu uygulama ile yüzlerce öğrencimiz Avrupa ülkeleriyle tanışmakta, bizim kültürümüzü de onlara tanıtmaktadır.
Dileğim, Eresmus Programı sınavına katılıp başarılı olan ve ülkeler arası değişim hakkını kazanan sıralamadaki ilk üç öğrenciye değil de bu şansı sınavı emeğiyle hak eden öğrencilerin tümüne devlet katkısının verilmesi, gencimizin gittiği ülkede huzurlu olmasının sağlanmasıdır.
Eresmus tıpkı Mevlana gibi yaşadığı coğrafyadaki insancıl bir felsefenin gür ışığıydı... Bu ışıktan sadece evi ve tapusu, bankada hesabı, ekonomik durumu iyi olan öğrenciler değil: 
“Bende bu programlara katılmak istiyorum!” Diyerek sınava katılan ve başarı gösteren yoksul gençlerimizde faydalandırılmalıdır.
Dileğim, Eresmus Programı sınavına katılıp başarılı olan ve ülkeler arası değişim hakkını kazanan sıralamadaki ilk üç öğrenciye değil de bu şansı sınav emeğiyle hak eden öğrencilerin tümüne devlet katkısının verilmesi, gencimizin gidip kalacağı ülkede huzurlu olmasının sağlanmasıdır.
Aksi takdirde Eresmus Programı, Desiderius Eresmus’un insancıllık felsefesine ters düşer.
Yüksek öğrenim gençliği adına bir öğretmen kaleminden bu çığlık Milli Eğitim Bakanlığımıza!

Yazarın Diğer Yazıları