Darfur

Sudan Devlet Başkanı El Beşir, Türkiye'yi ziyaret ettiğinde hayli tepki ve öfke toplamıştı.
Çünkü El Beşir, Sudan'ın Darfur yerleşkesinde; Arap Müslümanların, Afrikalı Müslümanlara karşı acımasızca bir soykırım uygulamasına seyirci kaldığı ve hatta desteklediği iddia ediliyordu. Bu konuda Dünya İnsan Hakları Mahkemesi tarafından yargılanıyordu. 
Almanya, Kanada ve Güney Afrika ülkelerinin ortak yapımı olan Darfur filminin DVD'sini alıp hafta sonu evde izledik.
Sudan'ın Darfur bölgesindeki olayları yerinde görmek için Afrika Barış Örgütü rehberliğindeki Amerikalı Gazeteciler bölgede bir köyde insanlarla yaşananları olduğu gibi öğrenmek amacıyla bir araya gelirler.  
Dehşet içindeki Afrikalı Müslümanlar, Arap Müslümanlarından çektikleri acıları anlatırken o soykırım timlerinden biri köye gelir ve Amerikalı Gazetecilerin köyü terk etmelerini ister. Amerikalı Gazeteciler direnmeye kalkınca Arap katiller çocukların kafalarına ateş ederek ne kadar ciddi ve kararlı olduklarını anlatmaya çalışırlar.
Bu gerilim içinde çaresiz köyü terk eden gazeteciler yolda hayati bir tartışma yaşarlar. Kimi geri dönmek, Arap kökenli soykırımcıların elindeki esirleri kurtarmayı planlarlar.
O sırada köyde kıyım başlamıştır.
Köylüler, Arap Müslümanlar tarafından kurşuna dizilmekte, kocalarının ve babalarının önünde kadınların ırzına geçilmektedir.
Amerikalı Gazetecilerin beylik tabancaları işe yaramaz. Dirençleri kırılır ve iki gazeteci hayatın kaybeder. Diğer yanda köylüler ağır silahlar tarafından delik deşik edilir, keskin palalarla bacakları, kolları vücutlarından ayrılır.
İlginçtir ki bu acımasız soykırımı uygulayan Arapların lideri; Allah'tan, peygamberden, dinden söz etmektedir. Yapılanların din için olduğunu tekrar etmektedir. Oysa ölüm kusan silahların karşısındakiler ve alenen ırzlarına geçilenler savunmasız Müslüman Afrikalı köylülerdir.
Doksan sekiz dakikalık filmin en az seksen dakikası; kıyım, zulüm ve şiddet içerdiği için gösterime girdiği 2009-2010 yıllarında 15 yaş ve altındaki çocukların Darfur filmini izlememesi için afişine uyarı konmuştu. 
Kötü amaçlı insanlar istediğinde dinin keskin bir baltaya, ölüm saçan bir silaha nasıl dönüşeceğini sinema diliyle anlatan Darfur filmi sanki bir insanlık utancının görsel belgesi!
Kalp hastasıysanız ve böylesine bir şiddet filmini izleyemeyecek kadar hassassanız ve filmi izlerken çocuklarınız henüz uyumamışsa Darfur filmini izlemenizi ö-ner-mem! 
Kısacası daha önceleri işkenceci ve yamyam Uganda lideri İdi Âmin, Sırp kasapları Slobodan Milsoviç, Radovan Karadziç yaptıkları kanlı kıyımlarla insanlığın çirkin yüzleri olmuş, lanetlenmişlerdi. Bakalım Darfur cehennemini yaratanlar ne zaman insanlığın onuruyla yüz yüze gelecek ve bir büyük soy kıyımın sanıkları olarak hüküm giyecekler?
İnanıyorum ki tarih onları da affetmeyecek, lanetliler listesinde isimlerini tek tek sıralayacaktır.