Şahin Akçap

Dar pencereleri büyütmek

Şahin Akçap

(Utandıran ve hepimizi gözyaşına boğan olayın fotoğrafı. Sizce de bu fotoğrafı Türkiye hak ediyor mu?)
Pazar akşamı haberlerinde o genç kız can evimizden vurdu bizi.
Haberin olduğu kent Edirne...
Kanser tedavisi gören genç bakan ziyaretini fırsat bulup korumalarını da aşarak Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'a ulaşan genç kız: 
"Kanser tedavisi görüyorum, yurtdışından gelen ilaçlarımı alamıyorum."Dedi.
Namaz vakti, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar etrafındakilerle camiye girmek üzere... Cebindeki tüm parayı avuçladığı gibi yardım isteyen gencin cebine koydu.
Hasta genç şaşırmıştı. Verilen parayı Bakan Beye uzattı:
"Ben dilenci değilim, yardım istedim." Dedi. Bakan ısrar etti:
"Elbette dilenci değilsin yavrum. Ama ben yardım etmek istedim. Hem cebine bıraktığım para da az maz değil. Sana yardımcı olur."Gibisinden söz etti sonra da korumalarının el yordamıyla da olsa zorlukla kendini camiye attı.
Ardından genç kız sinir krizi geçiriyor, haykırıyordu:
"Ben dilenci değilim!"
Bakan Beyin ibadeti bitip camiden çıkarken genç kız oradaydı. Elindeki parayı gözyaşları içinde Bakan'a uzattı.
"Beni yanlış anladınız! Ben dilenci değilim! Sağlık sorunumla ilgili yardım talebinde bulunacaktım." Dedi.
Şimdi lütfen buraya dikkat!
Genç kız yardım talebinde bulunmakta haksız mıydı? Değildi. Hayat koşulları mecbur bırakmıştı. 
Ya Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın cebindeki tüm parayı kızın cebine koyarak yardım etmesi?
İşte burası çok önemli...
Bakan Bey duygularına yenilmiş devlet adamlığıyla merhamet duygularını birbirine karıştırmıştı.
Merhamet yönü mükemmeldi!
Ya devlet adamlığı yanı?
Devlet adamlığı yanını unutmuş, kendinden yardım isteyen bir yurttaşını görüşmek üzere davet etmesi gerekirken veya yanındaki danışmanlarından birine görev vererek onu dinlemesini sağlaması dururken farklı bir tavır sergileyerek genç ve hasta bir yüreği olağanüstü boyutta kırmıştı.
"Yalnız değilsiniz."
"Orda kimse var mı?" 
"Kimsesizlerin kimsesi olmak..." Gibi sosyal dayanışma sloganlarını çok iyi bilen Bakan Bey ne yazık ki istemeyerek olsa da kaş yaparken göz çıkarmıştır.
Her zaman söylemek isterim ki; sıradan bir yurttaşın hayata bakış açısı ile devlet adamının bakışı farklı olmalıdır.
Ne yazık ki yaşadığımız yıllarda yurttaşların bakış açılarının geniş bir pencereden olduğunu gösterirken, devlet erkinden sorumlu olanların bakış açılarının dar bir pencere olduğunu gösterdi.
Hasta ve tedavisinin zorluğundan, yurt dışından gelen ilaçlarını edinmekte sıkıntı yaşadığını bu ülkeyi yönetenlerle bir yurttaş paylaşamıyorsa eğer veya paylaşırken devlet adamı kimliği dışında kaba bir duygusallıkla karşılaşabiliyorsa, demek ki vekil ile millet arasında görünmez duvarlar veya bakış açısında netlik bulunmamaktadır.
Türkiye Cumhuriyetini yönetmek isteyenler, hayata açılan dar pencereleri hoşgörünün gücünü de alarak büyütmek zorundadırlar...
Haber ajanslarından hasta genç kızla ilgili son haber internete düştüğünde gün çoktan pazartesine dönmüştü bile.
T.C. kaldırtan sonrada vazgeçen Bakan olarak gündeme yerleşen Sağlık Bakanı Müezzinoğlu genç kızın hastaneye yatırıldığını ve tedavisi için gereken her şeyin yapılacağını açıkladı.
Olay, Sosyal Paylaşım sitelerine de yansıdı. Bakınız neler demiş yurttaşlar:
"herkesin bir bakan bulup önünde ağlaması mı gerekiyor hakkı olan tedavi ve ilaçlardan yararlanabilmek için??? 
6199OylaCevap Yaz
downtown - 1 saat önce
"ALLAHA havale ediyorum sadece.......... 
3128OylaCevap Yaz
madmaxx - 1 saat önce
"onurlu olmanın karşılığın almasını temenni ediyorum... 
1136OylaCevap Yaz
olgaç kaman - 1 saat önce
"Hani kanser hastalarını ücretsiz tedavi ediliyordu.

Yazarın Diğer Yazıları