Şahin Akçap

Çöpçü

Şahin Akçap

Temizlik işçileri kocaman yeşil park alanını paylaşmışlardı. Ellerindeki uzun saplı faraşların içine ağaçlardan savrularak düşen yaprakları topluyor, park alanının temiz olmasını sağlıyorlardı.
İçlerinden biri yaşlanmış, emeklilik için gün sayıyordu. Kendi payına akasya ağaçlarını olduğu bölümdeki düşen yaprakları toplayıp tam bitirdim derken bu kez ansızın çıkan yelin savurduğu yaprakların biraz önce süpürdüğü yere savrulduğunu görüp:
"La havla!" Diye celallenerek hışımla faraşın yerde kaydırıp, süpürgesini sallıyordu.
Yorulmuştu.
Kanepelerden birine yığılırcasına oturdu, etrafa bakını cebinden çıkardığı tabakasından sigara sarıp yaktı. Biraz mola verip tekrar işine dönecekti.
Beş dakika olmamıştı ki yeniden esen rüzgâr süpürülen alanları yaprağa boğmuş uzaklardan kanat çrpıp gelen çalıkuşları akasya ağaçlarının üzerinden bir tur atıp geldikleri gibi yitip gitmişlerdi.
Saatine baktı. Henüz mesai bitimine iki saatten fazla vardı. Oturduğu yerden kalkıp elindeki uzun saplı faraş ve süpürgeyi kanepeye dayayıp akasya ağaçlarına yöneldi. Etrafta kimsenin olmadığına kanaat getirince abandığı akasya ağaçlarını silkelemeye, düşmesi olası yaprakların dökülmesini sağlamaya çalıştı. Birkaç yaprak havada döne döne yere indi. Ama diğerleri hiçbir şey olmamışçasına öylece duruyordu.
Çöpçüden kendimi saklamaya devam ettim. O etrafı kolaçan ettikçe ben eğilip minik su deposunun küçük duvarında saklanıyordum.
Telefonum çaldı. Uzunca çalıp çöpçünün dikkatini üzerimde toplamasın diye hemen açtım, fısıltıyla konuştum. 
Arayan İzmir'den çok sevdiğim arkadaşlarımdan biriydi.
"Sosyal paylaşım sitelerindeki bizler profilimizdeki isimlerimizin önüne T.C koymaya karar verdik." Dedi.
Sonrada ne yaptığımı sordu.
Sıkça ağaçları olan yeşil bir park alanında olduğumu ve yaşlı çöpçünün park alanına düşen yapraklarla nasıl mücadele ettiklerini anlattım.
Ona dedim ki:
-Kökleri derinlerde, dalları yücelerde olan ağaçlar rüzgâr ne kadar sert eserse essin, yapraklarına ne kadar müdahale edilirse edilsin düşmüyor! TC'de öyle... Onu yaratıp, biçimleyen müthiş bir Kurtuluş Savaşı ve özgürlük mücadelesiydi. Bugün o ruhu söküp atacak; fırtınalara ve kasırgalara karşı göğüs gerecek milyonlarca yürek var!
Telefonumu kapattığımda çöpçü ağaçlardan savrulup dökülen yaprakları toplamaya devam ediyordu. Ama ağaçların yücelere uzanıp, mavi gökyüzüyle selamlaşan en yeşilleri direnmeye devam ediyordu. Sonunda beni fark eden yaşlı temizlik işçisine seslendim:
- Kolay gelsin! Senin işin pek de zor kardeşim! Allah sabır versin! Dedim.

Yazarın Diğer Yazıları