Şahin Akçap

Çocuk masumiyeti

Şahin Akçap

Kaç gündür Nizamettin Arinç’in Zine adlı türküsünü dinliyorum. Zine… İ ve e harflerinin üzerinde şapka var…

Nasıl da dokunuyor yüreğime anlatamam. Kürtçe bilmiyorum ya ne dediğini de anlayamıyorum. Ama türkü inanılmaz derecede hüzün dolu. Bazen öylesine yoğunlaşıyor ki duygularım, kapıları kapatıp kilitlemek ve hıçkıra hıçkıra ağlamak geliyor içimden. Dayanamadım Facebook da paylaşılan parçanın altına:

“Bu Kürtçe parçanın Türkçe sözlerini bilen varsa tercüme etsin.”Dileğinde bulunuyorum.

Yeğenim İsmail Güven yanıt veriyor ve Türkçe anlamını yazıyor:

 Geldin rüyama girdin gülümü sevdin gözün yaş doldu bana sitem etti yüreğimi neden yaraladın karanlık geceyi bana yük ettin zine bilesin ben hayırsızım zine görkeminden etkilenmişim zine bende senin gibi tutsağım zine taç ve sarayım avlu ve tahtım yeşersin diye su verdiğim güller bu gün eli kanlıların eline düştü düştü hayırsız ve yalancıların eline gülüm bilesin tek yarim sensin bu dünyada and olsunki karanlık mezara girersem yine derim ki gülüm sensin yar..”

 

Düşünüyorum…

Müthiş bir coğrafyanın rengârenk kültürü altında yaşayan ve yüzyıllar boyunca adı Anadolu olmuş, hepimizi yüreğine basmış, bereketli topraklarının can veren memelerinden emzirmiş bizleri kim ayrıştırabilir, bölebilir, yok sayabilir? Ya da karanlık senaryoların eli kanlı çatışanları yapabilir? Kim?

Anadolu’nun kadim sınırlarını aşıp Filistin’i düşünüyorum. Yıllarca Amerikancı oyunların tornasında bilenmiş İsrail’i sülüğe dönüştürerek Ortadoğu’nun kan damarlarına yapıştıran ve her saldırışında seyrine duran Arap ve Müslüman âlemi geliyor aklıma. İkiyüzlü ve soytarı liderler… Kan ve baruttan nemalananları düşünüyorum.

Sonrada biraz daha sesini açıyorum bilgisayarımın ve Zine parçasını dinliyorum içimde yükselen karmaşık sesleri bastırarak.

Oysaki ne kadar da güzel insandır Anadolu kumaşını üzerinde taşıyan ve o ruhu içinde tutan insanlarımız. Gülünce yürekten gülen, elini uzatınca merhameti hissettiren, kendisine bir adım atana bin adım atan…

Ah birde anlasa dostunu, düşmanını, doğrucusunu, yalancısını, fikrini ve inancını pazarlayanların yüzünü?

Halkımız… Bizim halkımız… Çocuk masumiyetindeki bizim halkımız ah bir anlasa…

Yazarın Diğer Yazıları