Cennetin Neronları!
Şahin Akçap
Adrasan olarak kayıtlara geçse de adı yöre halkının belleğinde Çavuşköy’dür.
Yaktılar!
Acımadan ve bilinçsizce…
Ha kundaklandı ha cızbız yapmak için mangalcıların şerrine uğradı. Fark eder mi? İkisi de yeşile cinayetin katillerinin kahrolası kıyıcılığı değil mi?
Antalya’da Bugün internet sitesini izleyenler anımsayacaktır. Adrasan betonlaşmasın diye yeri göğü birbirine katmıştık. Adrasan’ı yok edecek tek yanlış ve kahpe adım, yörede yükseltilecek beton binalar demiştik. Binlerce çevrecinin yüreği tek bir yürek olmuş, bu konuda cesur ve kararlı yayıncılık yapan Sevgili Erdoğan Kâhya rantçıların sayısız tehditlerini almıştı.
Onlar, yeşili ister bilinçli ister bilinçsizce yok edenler kim ne derse desin cennetin Neronlarıdır!
Yaz sıcağının cehenneme çevirdiği ve her kozalağın bir el bombasına dönüştüğü bir sırada piknik için mangal yakanlar, tüttürdüğü sigarayı söndürmeden sağa sola savuranlar her biri Roma’yı yakan Neron’dan farksız değil midir?
Adrasan, Akdeniz’de doğal güzelliğiyle Brezilya’nın Rio kentinin küçük, minyatür bir kopyası gibidir.
Mavi denizi, kıyılarını, koylarını ve yamaçlarını kuşatan yeşil örtüsüyle, deniz dibi ürünleriyle cennetten farksızdır.
Adrasan’dan ekmek yiyen esnafı, yaşamını sürdüren yerli halkı inanılmaz sevecen ve konukseverdir.
Şimdi hepsi acılar içinde…
Yangın sonrası kaybedilen malları dışında rezervasyon iptalleriyle butik otelciliğin bu gözde beldesinde adeta yas var! Bir görevi de doğanın ve çevrenin korumacılığı olan Çevre ve Turizm Bakanlığı onlara yardım eli uzatmak görevindedir
Ne diyeyim ne!
Adrasan’a ateş düşüren hayvanların topunun Allah cezasını mı versin diyeyim? Yoksa doğayı korumanın tek yolunun doğayı sevdirme olduğu bilincini veremeyen bizlerin yenilgisin çaresizliği mi bu diyeyim?
Kahretsin!
