Şahin Akçap

Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ses Verin Ses!

Şahin Akçap

Hatırlayınız… Tasarrufu teşvik primlerinin hak sahiplerine belirli bir zaman içinde ödenmesi, çalışan kesimde olumlu yankılara neden olmuştu. Hem hak sahipleri iradeleri dışında kesilen nemalar geri ödenmiş hem de o sürelerdeki maddi kaybın faizi ödemelere ilave olunmuştu. Bu önemli çalışma iktidar partisine artı puanlar kazandırmıştı

Bakınız bu köşede birkaç kez 2015 tarihinden önce emekli olan emeklilerin otuz yıldan fazla olan çalışma sürelerinin hak sahiplerine ödenmediğini yazdım. Çalışma Bakanına durumu detaylı olarak sundum ama tek bir yanıt alamadım.

Konu şu…

Devlete ömrünü vermiş kamu çalışanlarının emeklik süresi 30 yıldı… Bu süre içinde emekli sandığından kesilen tutar hesaplanıyor, yıllara göre faizi orantılanıp emekli ikramiyesine ilave olunuyordu. Ancak 30 yıldan fazla çalışanların fazla yılları emekli kesenekleri hesaplamaya katılmıyor ve hak sahibine verilmiyordu. Bu yanlıştan dönüldü 2015 yılında çıkan yasa gereği 30 yılın üzerindeki çalışma yılları da emekli olanların emekli ikramiyelerine dâhil edildi. Bu karar çalışan kesimde sevinç yarattı, emekliliği gelmiş ama emekli maaşının hayat şartlarına yetememesi yüzünden emekli olamayanları da emekli olmaya sevk etmişti.

Şimdi lütfen dikkat!

2015'den ÖNCE emekli olup da otuz yılın üzerindeki çalışma yıllarına neden geriye dönük ödeme yapılamıyordu sorusuna ise Emekli sandığı (SGK):

"Anayasa Mahkemesinin verdiği karar geriye dönük tarihlere işlemez." Gerekçesi göstererek hak sahiplerinin hak arayışını idare mahkemelerine yönlendirme yoluna gidiyordu.

Devlet üç kuruşunu bile vatandaştan eninde sonunda mutlaka alırken, kendisine ömrünü vefa etmiş 2015 tarihinden önce emekli olanlara hak ettiği 30 yıl üzerindeki yıllarını, emeklerinin hakkını veremediği zaman iş hukukunu, Anayasal hakları da çiğnenmiş olmaz mı?

Neymiş efendim söz konusu 30 yılın üzerindeki yılları sadece 2015 yılında çıkan Anayasa Mahkemesi Kararına istinaden emekli olanlar alırmış. Peki, 2015 den öncekiler? Onlar da kaderlerine mi küssünler? Kazanılmış haklarının üzerine bir bardak soğu su mu içsinler. Böyle saçma bir uygulama olur mu?

Bu yanlış mantık yürütme ile hukuk yerle bir edilmiş; devlet, çalışanının hakkını gasp etmiş duruma düşmez mi?

Hani kul hakkı hakların en mukaddesiydi?

 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ahmet Erdem'e bir kez daha seslenmek istiyorum:

-SAYIN BAKAN; 2015 TARİHİNDEN ÖNCE 30 YILDAN FAZLA ÇALIŞIPTA E MEKLİ OLANLARIN HAKKINI ONLARI MAHKEME KAPILARINA DÜŞÜRMEDEN, SÜRÜNDÜRÜP, YORUP, BUNALTMADAN FAİZİYLE ÖDENMESİNİ SAĞLAYAN BİR DÜZENLEMEYİ İVEDİLİKLE YAPINIZ. DEVLETİ HAK YEMEKTEN KURTARIP, EMEKLİNİN EMEĞİNİ VE RIZKINI İADE ETMESİNİ, HAK SAHİPLERİ İLE DEVLETİN HELALEŞMESİNİ SAĞLAYINIZ. PARTİNİZİN ADINDAKİ 'ADALET' SÖZCÜĞÜNÜ LÜTFEN HATIRLAYINIZ.

Yazarın Diğer Yazıları