Şahin Akçap

Cahil cühela üzerine

Şahin Akçap

Epeydir kahvehaneye gitmiyorum. Arada bir okey oynadığımız vardı ona da son dedik.

Nedeni basit…

Bizim yaşadığımız coğrafyanın insanına son on yılda bir şeyler oldu.

Nezaket, tatlı üslup, usul, erkân kalktı. Her sözcüğünün ardında zincirleme belden aşağı küfür… Birde bir ukalalık devri başladı ki dili olan konuşuyor.   

En çok da neye bozuluyorum biliyor musunuz? Her kes, herkese hocam diyor ya dünya başıma yıkılıyor. Hocam aşağı hocam yukarı…

Terzi, berber, kasap, pazarcı, işportacı, inşaatçı, çömlekçi, gömlekçi her kes birbirine hocam diyor ne hikmetse!

Ve en korkuncu bilip bilmeden bir konu hakkında ahkâm kesmek... Adam eline gazete, kitap, mecmua almamış ama her kelamında dünyayı ve ülkemizi yeniden kurup, düzen vermeye çalışıyor, sonrada gidip en abidik gubidik partinin sempatizanı, liderinin de yalayıcısı oluyorlar. Ve başlıyor işte o zaman yorum tantanası.

Ha! Sadece cahil cühela mı?

Değil elbette… Bir de okumuş sözde aydın kesimi var. Okumuş cahil diyorlar ya işte öyle. İşlerine geldiği gibi yorumluyorlar dünyayı ve ülkeyi. Kimi zaman ak, kimi zaman kara oluyorlar. Öyle Allahsız kitapsızlar ki işleri güçleri kıvırtmak. Tavır ve davranışlarıyla soytarı durumuna düşseler de pişkinliğe vurup eleştirilmelerine aldırmıyorlar bile.

Hal böyle olunca bu yılın başında vizyona giren Mandıra Filozof’u filmi geliyor aklıma. Her çirkin şeyden; yalandan, fitneden, dedikodudan, iki yüzlülükten, yavşaklıktan uzak yaşayan Mandıra Filozof’u… Öylesine kaçıp gitmek istiyorum bir köşeye.

Diyeceğim o ki mundar kişiliklerin giderek çoğaldığı bir ülkede yaşamaya devam ediyoruz. Ve o tehlike de yavaş yavaş kendini belli etmeye başladı. Tehlikenin adı her şeyden kaçış! Özellikle de cahil cüheladan…

Peki, bu bir çözüm mü?

Elbette değil… Nereye kaçarsanız kaçın, onlar hep burnunuzun dibinde. Ne zamana kadar bu böyle devam edecek bilmiyorum ama öğretmenlerin toplumsal mücadelede yenilgi bayrağını çektikleri aşikâr!

Allah sonumuzu hayreylesin!

Yazarın Diğer Yazıları