Şahin Akçap

Birkaç günlük Van izlenimlerim

Şahin Akçap

Memleketim Van’dayım…

Deprem sonrası hızlı inşaatlaşma deyim yerindeyse inanılmaz bir kargaşayı getirmiş.

Sokak ve caddelerdeki motorlu araç yığılması anakentin iflahını kesmiş. Sabahın erken, akşamın mesai bitiminde şehri mahallelere bağlayan Cumhuriyet, Sıhke, İskele ve Maraş Caddelerinde araçlar adeta kıdım kıdım ilerliyor. Yani önümüzdeki yıllar sözünü ettiğim bu caddelerde araç sürmek zor olmaktan ziyade azaba dönüşecek.

Her gün bu noktadan Van şehir merkezine 20-25 km kat ederek, yani yarım veya kırk beş dakikalık bir süre zarfında ulaşabiliyorsunuz. Yol güzel... Ancak Toki konutlarına kıvrılarak çıkan yokuşlu yol kar yağdığı zaman tehlikeli bir hal alıyor ve karayolları ekipleri yoğun mesai harcamak zorunda kalıyor. Hazır bu konuyu da dile getirmişken ulaşımdan sorumlu yetkililerin minibüsleri sıkı bir denetim altında tutmaları; sürücülerin, yolcularına hizmette kusur etmemelerini, çaldıkları müzikten, giyim kuşamlarına kadar özen göstermelerini sağlamaları gerekmektedir.

Yerel seçim tantanasının hızla sürüp gittiği şu günlerde belediye başkanlığı için adaylıklarını ilan edenlere önerim, seçildiklerinde kent merkezinden Edremit ve Kalecik yönlerine Hafif Raylı ulaşım alt yapısının nasıl yapacaklarını şimdiden planlayıp, projelendirmeleri. Sözünü ettiğim güzergâhların zemini uygun. Bu hatlar aynı zamanda güneyde kentin havaalanı, kuzeyde 100.Yıl Üniversitesinin ve dolayısıyla kampüsünün ulaşımına büyük katkılar ve rahat ulaşma olanağı kazandıracak, kentin trafiğine nefes aldıracaktır. İzmir, İstanbul, Eskişehir, Antalya’da ki hafif raylı sistem ulaşımları bu önerim için örneklerdir.

Elbette bundan öncelikli şehirleşme planları yapmaları gerekli.  

Kimse alınıp,  gücenmesin ama sırası gelmişken söylemeliyim ki henüz merhum Tayyar DABBAOĞLU’nun belediyecilik bilinç ve anlayışını aşan ve Van kentini yöneten “REİS” çıkmadı.

Merhum DABBAOĞLU MHP kökenliydi. Ancak vizyonu geniş, şehrini seven, hemşerilik bağlarını önmseyen, herkesi kucaklayan koca yürekli bir belediye başkanıydı. Tıpkı Antalya eski Belediye Başkanı Hasan SUBAŞI gibi… Tıpkı Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen Hoca gibi… Tıpkı Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül gibi… Bu nedenle Dabbaoğlu’nu rahmet ve minnetle anmayı bir görev sayıyorum.

Diyeceğim o ki hangi partiden olursa olsun Van Büyükşehir Belediyesine Başkan olarak seçilecek adayın dün ve bugünün belediyecilik anlayışını iyi tahlil etmeleri. Çünkü Van kenti artık dünkü Van değil. Sorunları çok daha büyüktür. Kentin reisliğini alacak başkanın ve ekibinin geceli gündüzlü çalışmasına gerektiriyor. Sadece büyük kent başkanı için değil… İlçe belediye başkanları ve muhtarlar da bu gerçeği çok iyi bilmeli ve kavramalıdırlar.

Van iklim olarak sekiz aydan fazla süresi kış olan bir kent. Doğal gaz alt yapısı ivedilikle Toki yerleşim alanlarına da yaygınlaştırmalıdır. Zira Edremit Toki Konutlarının kalorifer sistemleri kömürle çalıştırılmakta, rüzgârsız havalarda veya güney rüzgârları estiğinde kent merkezini simsiyah karbon monoksit bulutlarının tehdidi altında bırakmaktadır.

Van’da bulunduğu sırada dostlarla söyleştiğimiz önemli konulardan biri de Kent Müzesi için sağlam bir adım atılmamasının üzüntüsüydü.

Kentin tarihsel dokusu önemsenmeli, depremin etkilediği eski ve tarihsel değeri olan binalar özgün yapılarına uygun restore edilerek ya da yıkılıp tıpa tıp aynısı inşa edilerek kent kültürüne kazandırılmalıdır. Bursa ve Eskişehir’de kentlerinin geçmişleriyle, bugünleri arasındaki köprü nasıl sağlamlaştırılıp, korunabilmişse Van için de bu yapılmalıdır.

Örnek verirsek eğer…

İskele yolunda yıkılan Van Atatürk Lisesinin adı korunarak ve eski yapı tarzı düşünülerek…

Kentin kalbinde, Cumhuriyet Caddesinde bulunan Tekel Başmüdürlüğünün içler hali durumu gözden geçirilerek ve özgün haline zarar vermeden ya restore edilmeli veya yıkılarak yine aynı taş yapı olarak vücuda getirilip kent merkezinin özgeçmişi korunmalıdır. Bu bina Kültür Bakanlığımızın destekleriyle Güzel Sanatlar Galerisine ya da görkemli bir sergi salonuna dönüştürülebilir.

Unutmamalıyız ki hayat dünle bugünün barışık olmasıyla güzelleşir.

Ve ısrarla öneriyorum. Van Kent Müzesi olgusu için zaman yitirilmeden çalışmalar başlatılmalıdır.

Van 100.Yıl Üniversitesi tüm bu alt yapı çalışmalarının hayatla buluşması için desteğini esirgememelidir.

Dilerim bu yazı, bu kenti sevenler ve yönetenler için bir işaret fişeği görevini görür.

Yazarın Diğer Yazıları