Şahin Akçap

Bir zamanlar Köy Enstitüleri

Şahin Akçap

Bu ülkeyi gelişmişlikte en önde olan uluslarla yarıştıracak müthiş bir projenin adıydı Köy Enstitüleri.
Düşününüz... Genç cumhuriyetin savaş tortusunu üzerinden atması, sanayileşmeye doğru yönelmesi ancak iç dinamikleri harekete geçirmesiyle başarılacaktı. O ilk adımın adı eğitimdi. Çünkü tarım ve hayvancılığın gelişmesi, Anadolu insanının bilinçli üretim yapabilmesi için insanımızın çok yönlü eğitilmesi gerekiyordu. Eğitimin ışığı üretim ilişkilerine yansımakla kalmayacak, halkı ileri düşüncelerden alıkoyan kara zihniyeti, bağnazlığı, gericiliği de yok edecekti. Köy Enstitüleri kurulurken ana amaç: 
"Eğitim üretim içindir" İlkesi temelliydi.
Okuma yazma bilenler eğitmen oldu. Açılan Köy Enstitülerine öğrenci kayıtları yapıldı.
Yaşıyorsa uzun ömürler, rahmete gitmişse nur içinde yatsın dileğinde bulunacağım Bekir öğretmen de bir köy enstitüsünden mezun olmuş öğretmendi. Anılarını anlatırken:
"Göreve gideceğim için devlet o zaman bana bir at ve ekip biçeceğim bir toprak için ödenek vermişti. Görevim gideceğim köyde okuma yazmayla beraber fenni üretim yaptırmak, köylünün toprağı ve hayvanı bilimsel olarak tanımasını sağlamaktı." Demişti.
Ve halaoğlumuz Azer Güven ağabey Van'ın Erciş ilçesindeki Ernis Köy Enstitüsü öğrencisiydi. Okulu tatil olduğunda, ailesinin yanına geldiğinde mutlaka yanında bir müzik aleti olurdu. Güzel saz çalardı, flüt ve kemanın sesinin güzelliğini onun sayesinde fark etmiştik. Okuduğu kitaplarda cinler, periler yoktu. Tam aksine Anadolu'nun kültürünü yansıtan sosyal konulu kitaplar okuyordu. Günü geldiğinde hayata bakış açımızda Azer ağabeyimizin aydınlık izi olacaktı. Azer ağabey sıradan bir öğrenci değildi. Okulunda sağlık eğitimi de alıyordu. Tansiyon ölçebiliyor, iğne yapabiliyordu. Gelişen süreç içinde yetenekleri fark edilen Azer ağabeyimiz mezun olup Ankara Eğirim Enstitüsünün seçkin öğrencilerinden biri ve dünyada var olan tüm çalgıların ustaları arasındaydı. Yetenek ve bilgi birikimini yaşamı boyunca öğrencileriyle, dost ve arkadaşlarıyla paylaştı.
Eğitimde devrim yaratan Köy Enstitüleri zaman içinde sekteye uğratıldı. Çirkin oyunlar tezgâhlanarak engellendi. Ve sonunda kapatıldı.
Bugüne kadar medyaya yansıyan haberlerde Tıp Fakültesinden mezun olan öğrencilerin enjeksiyon yapamadıkları, tansiyon ölçemediklerine tanık olduk. Yapıldıktan iki yıl sonra çöken karayolları, konutlar, çevre değerleri incelenmeden konuşlandırılan dere yatağı zeminli sitelerin temel nedenleri eğitimle ilgilidir.
Bugün eğitimimiz Köy Enstitüleri temel ilkelerine dayalı bir eğitime kavuşturulmadığı sürece; teoride yetkin, pratikte değersiz insan yetiştirilmesine devam edilecek. Düzenin istediği yavan, bilinçli olmayan kalabalıklar da ne yazık ki uzak görüşlü olmayan yetersiz iktidarları yaratarak, din ekseninde ve kısır bir döngüde bizleri yaşamaya mahkûm edecek.
Köy Enstitülerinden mezun olan ve hala hayatta bulunan o güzel öğretmenlerimizin ellerinden öpüyor, bugün aramızda olmayanları da saygı ve rahmetle anıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları