Şahin Akçap

Bir yıldız daha kaydı

Şahin Akçap

Tabularla mücadele etmek hayatla ölüm arasında gidip gelmek gibidir. Çünkü tabular hem var olan yasaların korunmasındadır hem insanları yüzyıllarda bu yana gelen koşullandırılmışlıklarıyla izole edilmiştir.

Dini tabulaştıran Tanrı tarafından indirilen kutsal kitaplar ve onları anlatmaya görevli kılınmış peygamberler değildir. Dini tabulaştırılanlar var olan egemenliklerinin ömrü sürekli olsun diye değişime uğratanlardır. İşte bu noktada din tabulaştırılır sanki din üzerine yapılacak bir eleştiri dinsizlik olarak algılatılır, yapana kâfir, zındık gözüyle baktırılır.

Turan Dursun gibi İslam âleminde en yetkin araştırmaya sahip bir din adamı ve yazarının öldürülme nedeni budur. Çünkü Turan Dursun dinle ilgili kendi yorumlarını da ön plana çıkarmıştı. O halde ölüm onun hakkıydı denilerek paramparça edilmişti. Tıpkı Ortaçağ’da büyücü ve kiliseye karşı muhalefet olanların yakılması ya da çarmıha gerilmesi gibi cezalandırılmıştı.

Turan Dursun hayattan ayrılınca karanlığı din örtüsüne dönüştürüp milyonlarca insanın üzerine örtmeye çalışanlar sevindiler. Çünkü foyalarını meydana çıkaran bir şeytanı(!) yok etmişlerdi… Yanıldılar…

Bir başka parıltılı ışık hodri meydan dedi karanlıkçılara. Mezarlık üstlerinde mevtalara olur olmaz sureler okuyanları Türkçe’sini anlamadan dinleyen bir garip değildi Yaşar Nuri Öztürk. Bir din adamıydı ve gücünü kutsal kitapları didik didik etmekten alıyordu. Onun İslam’a bakış açısında hurafelere yer yoktu. Din vicdandı ve isteyen istediği inanca sahip olabilirdi. Kimsenin bir başkasının inanç özgürlüğüne karışma hakkı yoktu. Devlet ve din birbirinden ayrı olmalıydı ve dinle, siyaset yan yana getirilmemeliydi. Yani onun dine bakışında laiklik değerli bir olguydu.

Kim ki dini masallaştırıyorsa karşısında Yaşar Nuri Öztürk’ü buluyordu. Gün oldu siyasi seçeneğini bir partinin saflarına geçerek kullanmayı düşündü. Ancak ülkemiz parlamenter sistemindeki karmaşa, parti içi hizipleşmeleri fark edince ayrıldı bir daha milletvekilli olmamaya karar verdi.

Muhteşem eseri "Allah’la Aldatmak" bugün Türkiye’de uygulamaya çalışılan sözde İslam’ın ağır ve suçlayıcı eleştirisi oldu. Kitabı baskı üstüne baskı yaptı, en çok okunan başucu kitaplar arasında yerini aldı. Katıldığı din üzerine söyleşilerin onlarcasında dini afyona dönüştürüp yutturmaya çalışanlara dur dedi. Onları tek dayanak noktası Kuran’ı Kerim’le eleştirdi. Şarlatanların, din tacirlerinin maskelerini düşürdü.

Bugün ülkemizde Yaşar Nuri Öztürk’ün cenaze namazı kılınmaz diyenler gerçek din düşmanlarıdır. Çünkü onların şeytanlıklarını deşifre eden yürekli insanın adıdır Yaşar Nuri Öztürk.

Yaşar Nuri Öztürk’ten kurtulduk diyenler aldanırlar. Çünkü Yaşar Nuri ardında öylesine bir ışıklı yol bırakmıştır ki o ışıkta yürüyecek sayısız namuslu din uzmanları vardır. Emevi Müslümanlığının günümüzdeki  temsilcileri dini maske olarak kullanmaya çalıştıklarında Yaşar Nuri Öztürk’ün geride bıraktığı eşsiz yapıtlara toslayacaklardır.

Anısı önünde saygıyla eğiliyor Allah’tan rahmet diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları