Bıçak sırtı günler!
Şahin Akçap
İnsana kıymanın bağışlanacak hiçbir yanı yoktur! Hiç bir din, felsefe öldürmeyi haklı kılmaz. Öldürmek acizliktir. Haklı sanılanı, haksız kılmaktır.
Ölüm oyununu sahneleyenler bilsinler ki yaşadıklarımızın hayatın aynasına yansıyan yüzü nefrettir!
Bugünleri yaratanlara, düşmanlığın biler taşında keskinleştirenlere sessiz çoğunluk suçüstü yapmıştır. Maskeler düşmüş, karanlıkçıların ve kardeş kavgası senaryosu yazanların melun yüzleri bir kez daha görülmüştür.
Kargaşanın içinden iç savaşa davetiye çıkaranlar ve barışı tehdit edenler bir kez daha düşünmelidir. Çünkü yürüdükleri yolun adı kanlı yoldur. Tarih kan dökenlerin bir gün döktükleri kanda boğulduğunu çok yazmıştır.
Hepimiz bir devasa geminin içindeyiz. Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i… Bu geminin efsanevi adı Anadolu'dur. Hepimiz ama hepimiz dalgalandırılmaya çalışılan kin denizinin farkında olmalıyız.
Asla aklımızdan çıkarmamalıyız ki terörün affetmeyen kural ve yöntemlerinin varacağı nihai nokta parçalanmak, bölünmek, yok olmaktır!
Tırmandırılmaya çalışılan şiddetin odak noktasında; bin yıllık kardeşlikler ve kadim dostluklar vardır.
Ve şu an gündemin en önemli konusu dokunulmazlıkların kaldırılmasıdır.
Barışın yol kesenlerinden ancak dokunulmazlıklar kaldırılarak hesap sorulabilir.
Dikkat çeken çok önemli bir ayrıntı da, terörün azgınlaştığı şu günlerde, Türkiye ile Suriye arasındaki dostluk köprülerinin yakılması girişimleridir.
O hain eller yine iş başında! Amaç ülkemizin iki ateş arasında bırakılması çabalarıdır.
Tek çaremiz aklıselim davranmamız, tahriklere kapılmamamız, kabaran duygularımıza gem vurmamızdır.
Doğrudur… Yaşadığımız günler bıçak sırtı günlerdir…
Ancak güvencemiz de sağduyumuz ve basiretimizdir… Bu değerlerimizi terk etmemeli, barış türkülerinden vazgeçmemeliyiz…
