Şahin Akçap

Benim adım yalnızlık

Şahin Akçap

El Ayak çekildiğinde sokaklardan… Sustuğunda gün boyu öten motor sesleri… Koyulaştığında akşamın griliği… Ve seçildiğinde dipsiz derinliğinde gökyüzünün yıldızları… Başlar yüreğimdeki yalnızlığın ince sızısı.

 

Oysa kalabalıkların adamıydım. Seslerde birleşirdi sesim. Yırtardı en suskun seherleri düşlerim. Yuvasına kurulmuş kumrularla konuşurdum. Ses verirlerdi sesime kanat çırpışlarıyla. Hani elleri olsa uzatacaklar. Hani kolları olsa sarılacaklar. Öyle bakar dururlar iğne ucu ışığından gözleriyle.

 

Bakmayın siz lal olmuş gölgemdeki kımıltısızlığa. Ne gürültülüdür düşüncelerim. Beynim, binlerce arının kovanındaki uğultularını seslendirir gibi. Ama sesim çıkmaz. Dilsiz ve yönsüz bir serseri rüzgâr dolanır her yanıma. Tutsak kılar, konuşursam kırılacaklar dediklerimin önünde.

 

Akşamcı olmadım hiç. Şişenin dibini görünceye dek içtiğim de olmadı. Ama akşamcıların bir tek attıktan sonra koyulaştırdıkları sohbetlere imrendim. Ne menem şeymiş mey. En kelepçe vurulmuş dilleri çözen. Paslanmış yüreklerin pasını akıtan. Hiç söyleyemediklerini söyleten… Sır çözücü… Kapkara bulutların bir iki şimşek ve ardından gürleyen gök gürültüsünü andıran ve ansızın bardaktan boşanırcasına yağan yağmur gibi içimizdekileri sağanağa dönüştüren…

 

Yabancılaştıran neydi içimizdekileri? Uzaklaştıran yüreklerimizde hapsolmuşları… Bastırılmış sevinçleri, kederleri, aman duymasınlar dediklerimizi, el ne der kaygılarımızı doğuran neydi? Allah’tan saklayamadıklarımızı kuldan saklamanın gizemi neydi?

 

Bu gece yıldızlara açtım yüreğimi…

 

Çok uzaklardan geçen bir gece yarısı uçağının motor sesine aldırış etmedim. Üşüten kış rüzgârını içime çektim.

 

Uyuyordunuz…

 

Yüzlerce apartmanlardaki binlerce dairede milyonlarca insanlar uyuyordu. Balkonumuzdaki yuvasında kumrular da uyuyordu.

 

Yıldızları tek tek aşağı çektim ve sonra kulaklarına fısıldadım.

 

—Benim adım yalnızlık. Dedim.

 

Sanki tüm yıldızlar birlik olmuşçasına kayıp gittiler.

 

Yıldızlar mıydı kayıp giden, yoksa sonsuz evrendeki gök taşları mıydı? Kim bilir belki de fısıldadıklarım arasında kayıp giden içimde ha bire yankılanan onca bağıramadıklarımdı…

Yazarın Diğer Yazıları