Şahin Akçap

BAL!!

Şahin Akçap

Geçtiğimiz yıllarda tuhaf bir haberle şaşırmıştık:
"Arılar ortadan kaybolmuş!"
Hay Allah! Onca arı nasıl, nereye tüyer?
"Hadi be!" Dedik.
Demekte de haklıydık...
Doğanın dengesi, ozon tabakasının delinmesi, nükleer denemeler gelmedi aklımıza.
Bu ülkede çok şey üçkâğıt üzerinde kurulu olunca arıların kaybolmasının arkasında alavere dalavere olduğunu düşündük.
Derken...
Bu yıl birden televizyon kanallarını bal tanıtım programları bastı.
Filmin en meraklı yerinde ansızın reklâm ve ardından kırmızı yanaklı kasaba eşrafı görünümlü delikanlılar ellerindeki cam kavanozlardaki balları ekran başındaki bizlerin gözlerine sokarcasına:
"Bir kavanoz sizden, diğer kavanozu bizden!"Pazarlaması yapmaya başladılar.
Ya ederi?
Şaşırmayın... Halis bal dedikleri nereden bakarsanız bakın bir kilogram bal yirmi lira veya altında bir fiyatta. Üstüne üstlük bir o kadarı da bedava!
Arılar geçen yıllar sırra kadem basmıştı...
Bu yıl sanki bal olup(!) döndüler ve kavanozu yirmi liracığın altında... İkinci kavanozu da kurban olsun alanına, bedava!
Sanki dağ taş kovan kesmiş sonrada taşarak bal nehri olup yurda akmıştı!
Bal reklâmlı kanaldan bir diğer kanala ya medet deyip kaçmaya çalışıyorsunuz ama orada da bal... Hani devir ANAP devri olsa, rahmetli Özal arılı petekli parti amblemini beyinlerimize sokmak için çırpınıyor diyeceğiz.
Sizinde aklınıza gelmiştir mutlaka...
Peki, bal diye ayağa düşmüş bu nesnenin niteliğini kontrol eden yok mu?
Varsa gerçek bal nasıl olur da bir kilosu yirmi papel, ikinci kilosu bedavadan satılır?
Hem bal dediğiniz don- gömlek, çanak-tabak, çatal-bıçak değil ki televizyon reklâmlarıyla satılsın. Sağlığı sıhhati ilgilendiren en değerli ve önemli bir gıda ürünü...
Yanılmıyorsam Tarım Bakanlığının "Gıda kontrol" diye bir birimi var. Veya "Alo Gıda" diye başı yiyecek içecekle derde girenlerin başvuracağı acil tüketim birimi... Acaba onlar, bunun farkındalar mı? 
Gerçekten televizyon reklâmlarındaki bal, bizim ortadan kayboldu dediğimiz arıların balı mı?
Değil tabi... Gazete haberlerinden öğreniyoruz ki bal diye piyasaya sürülüp, şaşkın vatandaşa yutturulan sıvı, mısır şurubu... Bu alanda gözü kararan bal tüccarları utanmadan askeri bir birliğe bile bu ucube maddeyi satmaya çalışmışlar ama başarılı olamamışlar.
Eee... Ne günler yaşıyoruz diye şaşırmayın...
Minareyi çalan kılıfını çoktan hazır ediyor. Siz siz olun yediğinize içtiğinize dikkat edin. Boğazınızdan geçen her şeyin piyasa araştırmasını yapmayı ihmal etmeyin. Olur ya elindeki tuhaf sarı sıvıları kakalamak için gözünü karartmış namertlere rastlarsanız da ilgililere ivedilikle başvurunuz.

Yazarın Diğer Yazıları