Şahin Akçap

Babalar, evlatlarını gömmemeli!

Şahin Akçap

Bir ülkede babalar, evlatlarının cenazelerini kaldırıyorsa o ülkede işler iyi gitmiyor demektir.
Her gün vadesi dolmayan genç hayatların ölüm haberleriyle sarsılıyoruz.
Bombalı saldırılar… Mayın tuzakları… Ansızın basılan askeri kışla ve karakollar…
Ölüm deyim yerindeyse Anadolu'da kol geziyor…
Nedenleri belli ölümler durdurulamıyor… 
Ancak çok konuşuluyor… Ve söylemlerin içi boş…
Akil adamlardan söz etmiştik.
Hiç biri ortada yok!
Ve her gün gazetelerde, radyolarda, televizyonlarda genç ölümleri… Babalar ve anneler ömürlerinin taze goncalarının kanlı bir oyunda tırpanlanmasını izliyor!
Babalar ve anneler tabutlar uğurluyor sonsuzluğa… 
Ateşler düştükleri yeri yakıyor. Yürekler cehennem sıcağıyla kavruluyor!
Sırrı Sakık'ın oğlunun intiharıyla ilgili sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanan mesajlar giderek insan yanımızın da erozyona uğradığını gösteriyor. Bir delikanlının bunalım sonucu hayatına kıymasından mutluluk duyar hale geliyoruz.
Biz bu değildik!
Bizi bir öç çukurunda yoğuruyorlar… Sevecen yanlarımız törpülenerek öldürücü bir hançere dönüştürülüyor.
Artık isetilen oyunun başlangıç kapısından adı attırıldık!
"Kana kan, intikam!"Çığlıkları atıyoruz. 
Elbette ki Sırrı Sakık da bir baba yüreği taşıyor. Beklenmedik Oğul ölümü onun da yüreğini kanatıyor. Ve elbette ki bir oğul ölümünün ardından o da çok şey düşünecek. Ölümlerin hiçbir amaca hizmet etmeyeceğini bir kez daha düşünecek. Ancak böyle bir ölümden keyif almak normal insanların hisleri değildir. Sadizme, mazoşistliğe doğru eğilim gösterilmesinin tehlikeli işaretidir.
Kim olursa olsun hiçbir öldürme olayı Anadolu'yu kaplayan kara bulutları dağıtamaz.
Tek yol aklın ve yüreğin göstereceği yoldur.
Eğer bu ülkeyi analar yönetseydi, inanıyorum ki; kin ve beraberinde getireceği öç alma duyguları olmazdı.
Bizi yönetenler soruna çözüm üretirken, yüreklerinin bir yanına ana yüreğini de katmalılar. 
Evet, her gün babalar ve anneler bu ülkede gencecik evlatlarının cenazesini kaldırıyor, kara toprağa gömüyor.
Sanki akil adamlar o güzel atlarına binip çekip gitmişler Anadolu'dan!
Kan oyunları basiretin bağını çözmüş, gözyaşları yanaklarından süzülmeye devam ederken, analar ve babalar evlatlarını gömer olmuş!
Çaresizliğin yüreğe vuran sesi:
"Yetiş ya Hızır!"
Duyuyor musunuz beni: 
-Ey adı var, cismi yok olan akil adamlar?"
Yoksa sizler; bir varmış, bir yokmuş olan masallardakilerden misiniz? 
Ses verin ses!..

Yazarın Diğer Yazıları