Şahin Akçap

Alacakaranlık!

Şahin Akçap

Geçen gün İstanbul Okmeydanı’nda polisle çatışan eylemciler sırra kadem basınca geride elinde silahları ve kalkanlarıyla polisler kaldı.

Bir de…

Ağır bir yaralı…

Dün komadaydı, bugün hayatını kaybetti!

Günün ilerleyen saatlerinde yaşamını kaybedenlerin sayısının ikiye çıktığını açıkladı İstanbul Valisi…

Güpegündüz bir eylem…

Patlayan silahlar!

Ve kanlar içinde yatan bir adam resmi vardı dünün fotoğrafında.

Türkiye unuttuğu o kanlı tabloyla buluşturulmaya başlandı.

“Anayasal hakkımdır protesto!” Diye meydanlara çıkan eylemciler Molotoflar fırlatırken karşılık olarak güvenlik güçlerinden plastik mermi aldılar. Ancak havaya sıkılan gerçek kurşunlar o sırada Cem evine cenaze törenine gelen bir yurttaşı boynunu delip geçti.

O yurttaş sen de olabilirdin bende…

Ve bir kez daha:

“Kurşun adres sormaz!” Deyimi İstanbul sokaklarında gerçeğe dönüştü.

Huzurumuz yok!

Haberlerde umutsuzluk kol geziyor.

Devletin en üstündekileri ile muhalefet arasındaki tartışmalar, atışmalara dönüşerek devam ediyor.

Ne yazık ki evlatlarının eve sağ salim dönüşünü bekleyen anne ve babaların bir zamanki kaygıları ve korkuları gelip günümüzün bir kâbusu olarak hanelerine çökmeye başladı.

-Nasılısın? Demiştim Avrupa’daki tanıdığa:

-İyi misin?”

Yanıtı:

“Biz iyiyiz de oralar iyi görünmüyor… Peki neden?” Korkulu bir soru olmuştu.

Yutkunmuş:

-Alacakaranlık kuşatmasındayız! Demeyi kendime yedirememiştim.

Sözü bağlamak gerekirse…

Ülkemiz hızla tıpkı bir kartopu gibi yuvarlanarak büyüyen öfke topuna dönüşmeye başladı.

Gerilim politikasını ülke yönetmekte artı değer olarak görenlerin kendilerine çeki düzen vermeleri ve hoşgörü dediğimiz rahmanla ve rahimle buluşması gerekiyor.

Öfkesi burnunda olanlara etrafını kuşatanların yapıcı ve etkili eleştirisel yaklaşımı da pekâlâ sosyal yaşamdaki sert iklimi ılımanlaştırabilir. Sıkılı yumrukları samimi el sıkışmalarına dönüştürebilir.

Hiç kimsenin Türkiye’yi alacakaranlıkların ülkesi olmaya sürüklemeye hakkı yoktur!

Toplumsal kavgaların ve çatışmaların galibinin zalimler olduğunu tarih bir somut sonuç olarak yazmamıştır.

Yazarın Diğer Yazıları