Şahin Akçap

Aklıselim düşünmek

Şahin Akçap

Yaşananları dehşet ve utanç içinde izleyenlerdenim.

Kamyonlar dolusu bariyer Taksim Meydanına emekten ve alın terinden başka bir sermayesi olmayan işçiler, emekçiler, aydınlar için yığılmaya başladı.

Şimdiden o kahrolası gerilim politikası bilinçlerin ve yüreklerin şarjörüne bir mermi gibi sürülmeye başladı.

1 Mayıs!

İşçinin, emekçinin, köylünün bayramı!

Ve elbette ki 1 Mayıs alanı işçi sınıfının şehit verdiği Taksim Meydanı olacak.

Bu gerçeği yok etmek, yasaklarla ve bariyerlerle kuşatmak yönetim erkinin başındakilere güç ve zafer kazandırmaz. Tam aksine korktuklarını, uluslararası bir emek bayramını kontrol edemeyeceklerinin izlenimini yaratır.

Ve ülkemizde 1 Mayıs alanı Taksim için konacak yasak dış dünyanın da olumsuz yorumlarına yol açar:

“Türkiye 1 Mayıs işçi bayramının huzur ve sükûn içinde, özgürlük türküleriyle kutlanmasından aciz!” Değerlendirmesine neden olur.

Daha düne kadar özgürlüklerden ve demokrasiden söz edenlerin, barış açılımından yola çıkanların süreç içinde Taksim korkusu sendromu yaşamaları akla ve mantığa uygun değil.

Devlet yurttaşına özgür söylem ve gösteri hakkı tanımadığı zaman zaafa uğrar. Kucaklayan, hoş görülü olmayınca ustura ağzına dönüşür. Hal böyle olunca da çelişkiler keskinleşir, çözümsüzleşir.

1 Mayıs gününün bayramlaşmasını yasalaştıranlar 1 Mayıs alanına yasak koydukları an zavallılaşırlar. Akılcı yönetme inisiyatiflerinin yerini duygusallık alır.

1 Mayıs’a sayılı günlerin kaldığı şu sırada Taksim Meydanını emekten ve alın terinden uzak tutmaya çalışanların kararlarını kutuplaşmalar çığ gibi büyümeden bir kez daha gözden geçirmeleri gerektiğine inananlardanım.

Gelinen nokta tam da aklıselim düşünme noktasıdır…

Yazarın Diğer Yazıları