Şahin Akçap

12 Eylül 1980 öncesine bir ışık daha...

Şahin Akçap

Televizyon dizileri arasında Muhteşem Yüzyıl gibi en çok seyircisi olan Öyle Geçer Bir Zamanki dizisi nefesleri kesen 94.Bölümüyle 12 Eylül 1980 öncesi yaşananlarını anımsattı; o dönemin sıkıntılarını yaşayanların hiç kapanmayacak yaralarını kanattı.
Sağ ve sol kavganın yaratıldığı sisli günlerin gerisinde yaşanan dramın Cemile'nin öyküsü içinde bir gerilime dönüştürülerek sunulması; dizinin yapım ve yöneticilerinin maharetini, usta oyuncularının seyirlik oyunlarını alkışlatırken, geçmişe dönük acılı anılarımızın da tazelenmesine neden oldu.
Sağ-sol çatışmalarında can evinden vurulup düşenlerin, sakat kalanların, cezaevlerine girenlerin, işkencelerden geçenlerin öyküleri de kim bilir dizinin ilerleyen bölümlerinde yakın geçmişe ilgi duyan televizyon izleyicilerine sunulacaktır.
O günler gerçekten de aklın karartıldığı, basiretlerin bağlandığı kargaşa günleriydi.
Kardeşin kardeşi vurduğu, evlatların ana- babaya düşman edildiği, toplumun kamplara bölündüğü zulüm günleriydi. 
Dizinin öyküsü içinde geçen karanlık tipleri dikkatle izlediğinizde suçu, suçluyu ve temel nedenlerini kolayca görebiliyor, Türkiye üzerine giydirilmek istenen karanlığı fark edebiliyorsunuz.
Hayli emek verilen dizinin son beş bölümünde oğlu öldürüldükten sonra intikam ateşi ile yanan bir babanın içine düştüğü bunalım çok şey anlatıyor. Dizinin senaristleri ve yönetmeninin yaralı ve acılı baba üzerinden verdiği mesaj çok ama çok önemli!
Öyle Geçer Bir Zamanki dizisini izlemenizi, izlerken kardeş kavgasının yaşandığı o günleri akıl süzgecinden geçirmenizi  öneriyorum.

Yazarın Diğer Yazıları