İkram Kali

Amerika'dan mektup var

İkram Kali

Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Koronavirüs salgınının ülkemizde görülmesi sonrası alınan önlemlerle birlikte Van’ın 82 yıllık ilk gazetesi olarak misyonumuz ve gazetecilik anlayışımızın gereği okurlarımızı doğru haber ve köşe yazılarımızla sürekli bilgilendirmeye çalışıyoruz. Ayrıca iş yeri kapanan esnafların, işini kaybeden işsizlerin, yardım ve desteğe ihtiyacı olan mağdur insanlarımızın sorunlarını ve beklentilerini gündeme getiriyoruz. Bu arada hayatımızda önemli yeri olan yakınlarımızı, dostlarımızı, tanıdıklarımızı, arkadaşlarımızı ve sevdiklerimizi telefonla, sosyal medya yoluyla arayıp soruyoruz.

Amerika’da yaşanan ölümler üzerine benim için çok değerli bir büyüğümüz olan “Nezir Usta ve Oğlu” röportajımızdan ismini tanıdığınız ABD’nin Florida eyaletinde ailesiyle birlikte yaşayan Vanlı Prof. Dr. Cahit Çoruh Hocamı arayıp sesini duydum. Hocamla koronavirüs salgını üzerine sohbet ettik. Değerli bilgiler paylaşan Cahit Hocama Amerika’da olup bitenleri, virüs ile ilgili gözlem ve düşüncelerini gazetemiz için yazması ricasında bulundum. Bir süre sonra Cahit Hocamdan grafik ve fotoğraflar olan  mektup aldım. Prof. Dr. Cahit Çoruh Hocamın “Salgınlardan koruma önlemlerinin küresel olması gerektiği” gerçeğine işaret ettiği  ilgiyle okuyacağınıza inandığım mektubunu siz değerli okurlarımla paylaşıyorum.

“Değerli İkram Bey,
Bugün (10 Nisan 2020) Koronavirüs salgının yarattığı endişenizle beni arayarak bildiğimiz kadirşinaslığınızı gösterdiniz. İlginize teşekkür ederken telefon konuşmasında söylediklerime aşağıdakileri eklemek istiyorum.

Koronavirüs salgınını başta Çin ve Amerika olmak üzere ülke ekonomilerini çökertmeyi amaçlayan 3. Dünya Savaşı olarak görenlerin, salgını elektromanyetik dalga yayınımına ve dolayısıyla 5G iletişim ağlarının gelişmesine bağlayanların yorumlarını ilgiyle izlemeye çalışıyorum. Bu kurgu-yorumlar bana Dean Koontz’un 1981 yılında yayınlanmış “The Eyes of Darkness” (Karanlığın Gözleri) isimli kitabını hatırlattı. İkinci baskısı 1996 yılında yapılmış olan bu 1981 yılı kitapta Çin’de üretilen bir virüsün Amerika’daki bir kişiye nasıl bulaştığı anlatılır. Çin’in Wuhan kentindeki biyolojik silah üretme araştırmaları yapılan laboratuarında çalışan bir Çin’li bilim adamı tüm bilgilerle Amerika Birleşik Devletlerine sığınır. Bu bilgi ve belgeler kullanılarak ABD’de aynı virüsü üretmeyi başarırlar ve bir kaza sonucu virüsün çalışanlardan birisine bulaştığı anlatılır. Kurtuluş şansı tanımayan bu virüs kitapta virüs ailesinin 400üncü nesli Wuhan-400 olarak anlatılır. Tüm Dünya’ya yayılan Koronavirüs’ün 19uncu nesil (Covid-19) olduğunu düşününce kurgu-romanda geçse bile Wuhan-400 türü bir virüsün tüm Dünya için çok ölümcül olacağı beni ürkütüyor.

Bu ürküntüyle Microsoft firmasının kurucularından dolar milyarderi Bill Gates’in yıllardır başta ABD olmak üzere ülkelerin virüs yayılmalarına ve salgınlarına hazırlık yapmaları gerektiğini söyleyip durduğunu hatırlıyorum. Covid-19 yayılmaya başladığında Bill Gates bu virüsle top yekün savaş verilirken bundan sonraki pandemik için de çalışmalar başlamalı dileğinde bulundu. Bill Gates her 20 yılda yeni bir virüs beklentisinde olmanın gerektiğine dikkatleri çekmeye çalışmaya devam ediyor. Bill Gates’in önerdiği gelecek yıllarda oluşacak pandemiklerle ilgili hazırlıklar hakkında bilgili olmadığımdan Covid-19 pandemik salgını ile ilgili ABD gözlediğim bir kaç nokta üstünde durmak istiyorum.

Önem listesinde kişi ve parti çıkarları ülke çıkarlarından önde tutulduğunda ülkelerin nasıl bir çıkmaza gireceklerine örnek olarak ekonomisiyle, bilimsel ve teknolojik gücüyle, ve askeri alandaki hakimiyetiyle Dünya lideri bir ülkenin (ABD) ne hale geldiğini aşağıdaki Covid-19 hasta sayısı grafiklerine bağlı olarak hatırlatmak istiyorum. İlk vakalar her ülkede farklı tarihlerde açıklandığı halde bu grafikler için başlangıçlar aynı alınmıştır. Böylece grafik karşılaştırmalarının beklenen artışlar hakkında öngörü oluşturmaya olanak sağlayacağı ön görülmüştür.

Grafiklerden ABD’nin Dünya lideri olarak önde gittiği görülmektedir. Bu mektubu yazarken ABD Covid-19 hasta ve ölü sayıları 502,876 ve 18,747 olduğu halde büyük artışlarla devam edeceği bekleniyor. Bu nedenle siz bu mektubu aldığınızda verilen rakamlar geçerliliğini çoktan kaybedecektir. Yine bu mektubu yazarken, ek sahra hastahanelerine, 1,000’er yataklı gemi hastahanelerinin devreye sokulmuş olmasına rağmen virüslü hasta sayısındaki artıştan ötürü 11 Nisan 2020 günü için ABD’nin 8018 ek yoğun bakım ünitesi açığı vardır.

ABD eyaletlerinde Koronavirüs testleri yapıldıkça bu açığın artacağı öngörüleri de var. Mart ayı başından beri bizim olduğumuz bölgede (Daytona Beach Shores, Florida) satın alacak maske ve bir ara tuvalet kağıdı bile bulamadığımızı not etmek istiyorum. Amazon. com’dan 4 hafta önce ısmarladığım ve Çin’den getirilerek 8 Nisan’da teslim edileceği söylenen maskelerin de daha bize ulaşmadı. Bu tür örneklere devam etmek yerine şunu söylemek istiyorum. Salgın hastalıklarda ve doğal ve doğal olmayan afetlerde ülkelere yardım eli uzatan ABD diğer ülkelerden yardım eli beklentisine düşürülmüştür. Bu noktaya neden ve nasıl geldiğini düşündüğümde Devlet Adamı tanımının nasıl yozlaştırıldığı gerçeği önemini gösteriyor. Benim gençlik yıllarımda ki “Devlet Adamı” kavramı bugünkünden çok farklı idi. Onların listesinde ülke çıkarları her zaman ilk sırada yer alırdı. Ülkenin günlük sorunlarını gidermeye çalışırken uzak görüş kabiliyetlerinin verdiği öngörüyle kimin iktidarda olabileceğini düşünmeden ileriki yılların sorunlarını çözecek uygulamalarda bulunurlardı. Kendi çıkarlarına ters düşen ama ülke için doğru olan kararları almakta tereddüt etmezlerdi. 1961 seçimleri öncesi “Ferit Melen seçimleri kazanırsa camileri kapatacaklar” söylentisi kendisine hatırlatılıp konuşmalarına camilerin kapatılacağının doğru olmadığını eklemesi önerildiğinde rahmetli Ferit Melen’in “dini siyasete alet etmektense kaybetmeyi yeğlerim” dediğini hatırlıyorum.

Devlet Adamı kavramı için Koronavirüs salgını çarpıcı örneklere neden oldu. Bunlardan iki zıt örnekle yetineceğim. Birincisi gerçek Devlet Adamı olarak ülke çıkarını ön planda tutarak benim listemde ilk sırayı alan Almanya Başbakanı Angela Merkel. Koronavirüsle ilgili bir çok ülke yetkilileri halkına “endişe edecek bir şey yok, her şey benim/bizim kontrolumuz altında, biz büyük milletiz ve her şeyin üstesinden geliriz” derken ve hatta sosyal mesafenin önem kazandığı bir dönemde seyahat etmeyi önerecek ve yoğunlaştıracak akıl dışı kararlar alırken Angela Merkel halkına şunları söyledi:

“Durum ciddidir. Sizde ciddiye alınız. Almanya’nın birleşmesinden, hayır, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ülkemizin birlik olup dayanışma göstermesinin bu derece önemli olduğu bir başka zorlu görev olmamıştı.

Halkını virüs salgınına bu görüşle hazırladığı için 10 Nisan 2020 tarihine Almanya’da Covid-19 hasta sayısı 113,525 olduğu halde ölü sayısı sadece 2,373 idi. İtalya ve İspanya’da benzer hasta sayılarındaki ölümler Almanya’dakinin 4-5 katı olmuştu.

İkinci örneğim Dünya Lideri olduğunu söyleyen ve lideri olduğunu sandığı ülkeleri hayrete düşüren Amerika Birleşik Devletleri olacak. Çin’de ortaya çıkan ve yayılma tehlikesi olan bir virüsten ABD Başkanı ve yetkilileri Kasım 2019 ayında haberdar edilmiş. Ocak 2020 içinde de Amerikan istihbarat örgütü Çin’in Wuhan kentinde başlayan virüsün pandemik olarak tüm Dünyayı etkileyeceğini yine ABD Başkanına ve yetkililere raporla bildirmiş. Bu bilgilendirmelere ve Çin’den korkutucu hasta ve ölüm sayıları uzak görüşlü ve öngörülü bir Devlet Adamını Aralık 2019’da başlamasa bile Ocak 2020’den itibaren ülkesini pandemik salgından korumanın önlemlerini almaya yönlendirirdi. Ne varki 2020 yılı ABD’de seçim yılı olduğundan olsa gerek ABD Başkanı Donald Trump kişi ve parti çıkarlarını ülke sorunlarından öne çekerek Covid-19 Koronavirüs salgınını önemsemediğini Mart 2020’nin ikinci haftasına kadar Beyaz Saray basın toplantılarında tekrarlayıp durdu. Bu tekrarlarından bir kaç örnek vermek isterim:

“Koronavirüs Demokratların yeni uydurmasıdır (hoax).” ”Virüs bahar aylarının sıcaklığı ile kendiliğinden yok olacaktır.” “Virüsün Amerikan toplumunu etkileme riski çok düşüktür.” “Virüs kontrolümüz altındadır; mucizevi bir şekilde yok olacaktır.”

Koronavirüsle ilgili verilen raporları ve verilen ilgili brifingleri düşününce ABD’de sosyal mesafe uygulamasının Ocak ayında değilse bile Şubat ayında önerilmesi ve gerekirse zorla uygulamaya sokulması gerekirdi. Ama yukarıdaki ısrarlı açıklamalarıyla Başkan Trump kendi partisinden olan valilerininde vakitli önlem almasını da önlemiş oldu. Açıklamalarının desteklendiğini göstermek için bizim bulunduğumuz bölgede pandemik salgınından korunmaya ters düşen aşağıdaki gelişmelere tanık olduk: Şubat ayı ortalarında ki Daytona 500 otomobil yarışları iptal edilmediği için yüzbini aşkın insan omuz omuza Daytona Beach, Daytona International Speedway’de bir araya geldi. Başkan Trump arabasıyla yarış pistindeki turuyla yarışı başlatarak sosyal mesafeye(?) örnek oldu.

Mart ayı içindeki (6-15 Mart 2020) “Daytona Bike Week” iptal edilmediği için beşyüz bin (500,000) motosikletli Daytona Beach’te toplandı. Bir tarafından diğer tarafına 6 saatte uçulabilen kıtadan toplanan motosikletliler Bike Week süresince omuz omuza geldikleri gibi gelirken ve giderken onlarca yerde durak yapıp insanlarla temasta bulundular.

Mart ayında ABD üniversitelerinde bahar tatili olur (Spring Break). Öğrencilerin bahar tatillerinde bir araya gelmemeleri ilgililerce önerilmediği için bu yıl motosikletliler daha Daytona Beach’ten (Florida) ayrılmadan tatilci öğrenciler akin etmeye başladılar. Mart ayında güneşli ve sıcak sahil şehirlerinde toplu tatillere çıkan öğrenciler bir otel odasında odaya sığabildikleri kadar doluşarak tatillerini geçirdiklerinden virüs yayılması açısından çok başarılı oldukları kesindir.

Grafiklerde Amerikan (ABD) eğrisinin liderliği nasıl yakaladığını yukarıdaki fotolardaki Şubat ve Mart ayı içindeki sosyal davranışlar açıklıyor olmalı. Sonuç: Amerika Birleşik Devletleri Covid-19 hasta ve ölüm sayısında dünya lideri. Ve Lider 10 Nisan 2020 tarihinde ölenlerin sayısı ondokuz bine yaklaşırken Beyaz Saray brifinginde virüs kontrol altına alınmış olmalı ki borsayı (Stock Market) ne zaman açabileceği hakkında bilgi veriyordu.

Mektubumu gereğinden fazla uzattım. Türkiye’deki gelişmelere değinerek “uzaktan gazel okuyan” olmak istemiyorum ama açıklanan Türkiye verileriyle oluşturulan Türkiye eğrisinin gösterdiği trend dikkat edilmesini gerektiriyor. ABD örneğinde olduğu gibi çok sıkı ve sürekli önlemler alınmazsa Türkiye grafiği İtalya benzeri gelişmelerle bizleri üzebilir. Sosyal mesafenin ve evden çıkmamanın her yaş grubu için önemli olduğunu hatırlamak gerekir. ABD’de toplanan verilerden dün aşağıdaki sonuçlar açıklandı.

25 yaş altı, 200,000 (iki yüz bin) test, yüzde 11 virüslü

25-45 yaş arası, 500,000 (beş yüz bin) test, yüzde 17 virüslü

45-65 yaş arası, 500,000 (beş yüz bin) test, yüzde 21 virüslü

65-85 yaş arası, 200,000 (beş yüz bin) test, yüzde 22 virüslü

85 yaş üstü, 30,000 (otuz bin) test, yüzde 24 virüslü

Test edilenlerin  yüzde 56’sı kadın olduğu halde sadece  yüzde 16’sı virüslü çıkmış. Buna karşılık yüzde 44’ü oluşturan erkeklerden yüzde 23'ü virüslü çıkmış.


 
Mektubumu grafiklerden çıkarılacak bir yorumla sonlandırmak isterim. Çin grafiği virüsün ilk görüldüğü yer olarak Çin’den gelen haberlerle diğer bütün ülkelerin yeterince hazırlık yapma ve ülkelerini ve vatandaşlarını koruma şanslarının olduğunu gösteriyor. Grafiğin şekli de uyguladıkları yöntemlerin virüsle savaşta çok etkili olduğuna işaret ediyor. Oysa bizler Çin’in sokakları boşaltmak için uyguladığı yöntemlerin foto ve video klipleriyle onları yadırgıyorduk. ABD’de söylendiği gibi “demokrasilerde Çin” yöntemi uygulanamaz görüşüne karşı hasta birilerinin başkalarını hasta etme serbestisinin demokrasi sınırlarını aştığını düşünüyorum. Toptan sosyal mesafe ve virüs yaymama kurallarına uymayanların Devlet zoruyla zararsız duruma getirilmesi toplum çıkarlarını korumanın gereğidir. Virüs öncesi ne kadar yoğun bir şekilde ülkeler arasında seyahatlerin yapıldığını hatırlayarak Covid-19 gibi pandemik salgınlardan koruma önlemlerinin küresel olması gerektiği açıktır. Bundan böyle ülkeler vize başvurularında sağlık raporları isterlerse şaşmam. Covid-19 pandemik salgını Dünya vatandaşlığı algısının gerektirdiği önlemlerin alınmasını gerektiriyor.
Koronavirüsün tüm Dünya’da kontrol altına alındığı günlerde görüşmek üzere.

Sevgi, sağlık, esenlik ve başarılar diliyorum.

Prof. Dr. Cahit Çoruh

Daytona Beach Shores, Florida

Cahit Hocama değerli mektup için teşekkür eder, sağlık ve esenlikler diliyorum.

 

Yazarın Diğer Yazıları