Şahbettin Uluat

Hepimiz aynı gemide değiliz...

Şahbettin Uluat

Hepimiz aynı gemide değiliz… Hepimiz aynı geminin yapı elemanlarıyız.

Gemi bizlerden oluşuyor. Kimimiz dümeniz, kimimiz yelkeniz, kimimiz makineyiz, kimimiz direğiz.

Teknenin dibindeki tahtalar da bizleriz, onları bir arada tutan kavisli omurgalar da onları ekleyen çiviler de, onu bir arada tutan macunlar da, onu ışıltılı gösteren boyalar da.

Kapılar da bizleriz, merdivenler de; çapa da, pervane de, halat da, telsiz de.

Özenle eklenmiş ve yüzde yüz uyumlu olanlar da bizleriz; az çok hatalı eklenmiş, yerini tam bulamamış olanlar da.

Ayrılıp gidenler de bizleriz, taşınıp gelip sonradan yerleşenler de.

Büyüyüp gelişen yeni yerleşim bölgelerini dolduranlar da bizleriz, geminin yeni bölümlerini oluşturanlar da.

Kaptanımız ile tayfalarımız bizim seçimimizle ya da merkezi yönetimin tayiniyle gemiyi yönetmek üzere görevlendirilmiş bizden birileri. 

Taşıdığımız değerli yük, memleketimiz, yurdumuz, yuvamız, Van'ımız.

Biz ne kadar sağlam, ne kadar güçlü, ne kadar uyumlu ve birlikteysek gemimiz o kadar sağlam, merkezi yönetimimizin yükü o kadar hafif.

Gemimiz ne kadar sağlamsa yolumuz o kadar açık, geleceğimiz o kadar güvende. Ortak çıkarlarımız sağlamda; hepimizin çocuklarının geleceği güvende.

Gemimiz ne kadar sağlamsa dışarıdaki düşmanlarımızın, bizi parçalamaya, yutmaya, bu yolla semirip daha da güçlü olmaya çalışanların işi zor. Gemimize, yolcumuza daha ağır baskılar kurmaya çalışanların işi zor. Bu yüzden bizde gevşeklik, kopukluk, uyumsuzluk, anlaşmazlık varsa vay yolcumuzun haline; vay çocuklarımızın geleceğinin haline.

İster geminin döşeme tahtası, ister çapası, telsizi ya da çivisi olalım üzerimizde taşımakta olduğumuz memleketimize gelecek her yarar sonuçta birer birer bize yansıyacak. Bizi mutlu kılacak, bağlarımızı güçlendirecek ve belki de yakınlaştıracak. Bunun için kim olduğumuz, hangi fikirde olduğumuz, hangi etnik kökenden olduğumuz hiç önemli değil; ortak geleceğimiz için birlikte durup durmadığımız önemli.

Van'ı zenginleştirip güzelleştirecek her şey sonuçta bize, hepimize yansıyacak.

Memleketimize yönelecek her zarar da geminin her neresinde duruyor olursak olalım hepimizi etkileyecek. Gemimizi sarsacak her fırtına bizi, hepimizi yoracak.

***

"Peki, şimdi nereden çıktı bu gemi muhabbeti?" demeyin.

Hani hepimizin aklından türlü şeyler geçer de bazı şeyler döne döne geçer ya. Hani pek çok Vanlı da döne döne Van'ı düşünür ya.

İşte oradan çıktı.

İnsanlar gibi şehirlerin de kaderleri vardır. İnsanlar gibi şehirleri de güzel ve doğru yönlere ya da zor ve yanlış yollara götüren gidişatlar vardır. O gidişatlara öncülük edenler, amigoluk edenler vardır.

Doğrusuyla yanlışıyla hesap kitap yapmadan kalabalıklara takılıp gidenler de vardır.

Şu ya da bu şekilde; şu ya da bu nedenle Van'ı düşünen içerideki, dışarıdaki herkes gibi ben de düşünüyorum.

Doğup büyüdüğüm, içinde yaşadığım şehir Van. Bu günlerde de, her zaman da aklımın bir yanı Van.

Hepsini birden düşünüyorum, toplayıp çıkarıyorum, çarpıp bölüyorum.

Düşünürken gereksiz, ya da aşırı duyarlılıklar gösteriyor da olabilirim, bunun da farkındayım.

Hem hepimiz için; hem güzel Van'ımız için güzel şeyler olsun istiyorum.

İlgili herkesin Van için güzel şeyler düşünmesini de istiyorum, "ama"lara, "fakat"lara takılmadan yapıcı katkılar yapmasını, o yönde düşünmesini arzuluyorum.

Kısacası, gemimizin sapasağlam olmasını ve birlikte yapacağımız katkılarla doğru bir geleceğe yönelmesini murat ediyorum.

Hepsi bu.

Yazarın Diğer Yazıları