Hikmet Aksoy

Demokrasinin gereği ve yerel seçimler...

Hikmet Aksoy

Önceki yazılarımda 2019 Mart ayında yapılacak yerel seçimlerin "genel seçim havası"nda   geçeceğini yazmıştım.

Doğrulayan işaretler var ortada...

Siyasette kişisel çekişmeler bugünden hız kazandı.

Gözler Ankara'daki siyasal gelişmelerde...

Kulaklar Ankara'dan gelen seslerde...

Çok üzülüyorum, ne yazık ki, "Karalama yarışı" başladı yine...

Bu arada parti yönetimleri, belediye başkan adayı tespiti derdinde...

AKP yerel seçim için toplantı  üzerine toplantı yapıyor. Hedef,  seçimi kazandıracak bir başkan  adayını bulmak...

Parti lehine siyasal bir heyecan yaratabilmek...

CHP'de de aynı havalar...

Kılıçdaroğlu; " Yerel yönetimlerde hiçbir siyasi parti CHP'li belediyelerin eline su dökemez" diyor.

Yani, seçim öncesinin siyasal moral akordunu yapıyor.

Diğer partilerde de aynı çaba...

Her partinin derdi, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin vb. büyük belediye yönetimlerini kazanmak...

"Yoğurt gönüller'" desem mi acaba?

Ama kim istemez büyük kentlerde seçimi kazanmayı?

Eskilerin "Büyük lokma ye, büyük söz söyleme!.." diye kulaklara küpe bir sözü var.

Kılıçdaroğlu, daha seçime 5,5 ay varken bugünden seçimi garantiye almış görünüyor olması nasıl bir iddia?

Ne diyor Kılıçdaroğlu?

"-Balıkesir, Denizli, Uşak, Mersin, Adana, Antalya, Bursa, Ankara ve İstanbul'u alacağız!.."

İktidar cephesinden "Atma Recep!.." seslerini duyar gibiyim.

Ama bu çıkış CHP cephesinden yerel seçim için tam bir moral takviyesi...

Tabii ki, Kılıçdaroğlu'nun başka türlü konuşması  da elbette mümkün değil.

Kazanmasına kazansın, bize dert değil de...

Önce partiiçi demokraside başkan adaylarını demokratik yöntemle  belirlenmesi ve seçmenin önüne genel başkanın değil; partililerin "olur"unu almış adaylarla çıkılmasını anımsatmak isteriz.

Demokrasinin gereği de bu zaten...

Ankara'nın havasına göre nabız ölçüp yerel seçimlere reçete -liste-  yazmak genel seçimde olur da, iş yerele gelince biraz durup soluklanmak gerek.

İşte bu noktada demokrat olup demokrasinin gereğini yapmak gerekiyor.

"Çantada keklik..." anlayışına kapılıp şu şu illerde seçimi alacağız demekle yola çıkılmamalı...

Elbetteki iddialı olunmalı... Ama iddianın bir dayanak/haklılık noktası olmalı bizce...

CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu, adlarını verdiği illerde "seçimi alacağız" diye iddialı konuşurken, keşke CHP'nin Eskişehir örneğini gösterip; "Türkiye'de yeni yeni Eskişehirler yaratacağız" deseydi, çok daha akılcı bir iddiada bulunurdu.

Yerel seçimlerin  "dipten gelen" bir demokrasi hareketi olması dileğimizi yinelemek isteriz.

Bunun için parti liderlerinin yerelden gelen önerilere kulak tıkamamaları gerekir.

Yazarın Diğer Yazıları