Şahbettin Uluat

İKİNCİ KİTABIM…

Şahbettin Uluat

Okumuş olan dostlarımdan biri tanıtımını yapar diye düşündüm ama olmadı.  İş başa kaldı.

Sağ olsun, yayıncım da sınırlı bir alanda satışa sundu kitabı; internette de çok fazla rastlanmıyor. Gördüğüm kadarıyla yayınevinin sayfasında ve www.hepsiburada.com sitesinde var.

Dördüncüsünün yolda olduğu bu günlerde hiç olmazsa kendi işimi kendim göreyim dedim.

O kitapta da kendi ön adımla babamın adını kullandım; yazar kısmına Şahbettin Ali dedim.

O kitap da, yıllar içinde yazıp internet sayfalarında biriktirdiğim ve kitaplaştırma aşamasında oradaki kayıtlardan seçerek geri çektiğim kimi şiirlerimden; çoğu kez sabahın erken saatlerinde kafamı gagalayan farklı nitelikteki esinlerin, farklı konulardaki fikirlerin manzum hallerinin bir araya gelmesinden oluşuyor.

Hangi insan düşünmez ki? Hepimiz düşünürüz ve hepimiz bu düşüncelerimizin sansürsüz olanlarını şu ya da bu ortamda, şu ya da bu insanlarla, şu ya da bu şekilde paylaşırız.

Bu kitapta diğerlerinde olduğu gibi tam da onu yaptım.

Bence şiirinde şöyle dedim.

İnsan hava gibi özgür

Olup yaşamalı bence.

Kırsalda, basit bir evde,

Kalıp yaşamalı bence.

…………………

Odun kırıp, ocak yakıp,

Dere geçip, yokuş çıkıp,

Doğayla birlikte akıp,

Gülüp yaşamalı bence. 

İnsanoğlu Çeşit Çeşit şiirimde de şunları söyledim;

Nefse herkes çalışır da,

Akla çalışanı göster.

Varla var etmek kolaydır,

Yokla çalışanı göster.

……………

Çoktur toplayan, götüren,

Bağ, bahçe izinsiz giren.

Kurt gibi, yiyen, bitiren,

Artıran, kuranı göster.

 

Aşk şiirlerimi de toplu halde bu kitaba koydum.  Gözlerin şiirimde şu dizeler var.

 

Bir kitaptır, rastladıkça okurum.

Bana türlü şeyler söyler gözlerin.

Bir mesajı var ki, mutlu olurum.

Peşimden ayrılma, gel der gözlerin.

…………….

Gizli anlamı çok, bilmecesi çok,

Masalı, destanı, gülmecesi çok,

Dem be dem, gündüzü çok, gecesi çok,

Hayal ve rüyamı süsler gözlerin.

 

Eleştirilerim de vardı elbet.  Ey Adam şiirimin iki dörtlüğü şöyleydi:

 

Aslanım, geliyor eli sopalı,

Vurdu mu “avradı indiren” adam.

Bağırınca yürekleri hoplatan,

Yaşlı, çoluk çocuk sindiren adam.

……………………

Bu aslana tek yanlış etmek yasak,

Küsüp baba evine gitmek yasak,

Neler yapar, ah bir bilsek, anlasak,

Ocakları yıkan, söndüren adam.

*

Kitapta ilk bakışta görülmeyen üç şeyi de sizinle paylaşayım.

Birincisi kitap kapağını büyük oğlum yaptı.

İkincisi kitap kapağındaki kitap okuyan kişi bir başka oğlum, oradaki kumsal Van Gölü kumsalı ve doğal olarak deniz de Van Gölü.

Üçüncü kitaba adını veren şiirimde baskıya gönderirken küçük bir değişiklik yaptım.  Nedense kendimi yapmak zorunda htim.  Eğer vaktiyle internet sitesinde okuyup da dikkat edenler varsa onu da onlar bilirler.

Gelin bir sır daha vereyim.

Hani, belki merak edeniniz olur. 

Bugüne kadar kitaplarımdan henüz tek bir lira kazanmış değilim.  

Demek ki yeteri kadar satılmadı.

Gerçi bütün kitaplarım henüz çok genç sayılırlar. O bakımdan normal olarak da kabul edilebilir.

Hem zaten şiir kitabı fazla satmazmış…

Sonuçta durum bu.

*

Haklısınız, çok önemli bir şeyi yazmayı en sona bıraktık. 

Kitabın adı ilk şiirimin de adı: Var mı Sende Beni Sevecek Yürek?

Zet yayını olarak çıkan kitap 195 sayfa ve içinde 133 şiir var.

Yazarın Diğer Yazıları